Nokta kadar çıkar için virgül gibi eğilirsin
Karakterin çukur yapmış, üfleseler dağılırsın
Düşsen erdem denizine, yüzme bilmez boğulursun
Suretinin hikmetini, bilmiyorsun insanoğlu...
Kibir sarmış benliğini, burnundan kıl aldırmazsın
Kul olmuşsun zalimlere, hakkı tutup kaldırmazsın
Kâinat ilim deryası, kap uzatıp doldurmazsın
Ariflerin meclisine, gelmiyorsun insanoğlu...
Bırakmadın nizâm, düzen, çevreye de verdin zarar
Gözlerimiz tezgâhlarda, hormonsuz bir sebze arar
Edeb ile arana da engel koydun, çektin duvar
Fakire fikir bedava, almıyorsun insanoğlu...
İster kapat gözlerini, ister göm başını kuma
Kırdın dünyanın zırhını, ozon da tutmuyor yama
Kırk dereden su getirme; deme bana; fakat, ama
Söz versen de bir kararda kalmıyorsun insanoğlu...
"SAKIN KESME! " dedi şair, ormanları yaktın, yıktın
Yanlış yönde yol almaktan, ne utandın, ne de bıktın
Sanma sakın sen kazandın; bu savaştan mağlup çıktın
Düşünüp de tefekküre dalmıyorsun insanoğlu...
Çağ atlamış medeniyet! Güçlü olan olmuş haklı
Haklı olan korkup sinmis; mazlum zayıf, ağlamaklı
Kalmadı mı şu âlemde vicdanı hür, sağlam aklı
Neden birden taşkesildin, gülmüyorsun insanoğlu?
Kayıt Tarihi : 22.1.2015 10:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!