Bildiğim ne kadar işaret varsa, kendimi ve içimdekileri anlatmaya yetmeyen …
Aralarda kalmışlığın simgesi gibi gelir bana virgül. Ya bitmemiş ya da bitirilememiş …
Çelişkinin oluştuğu noktalarda uzatmalar başlanır. Uzadıkça cümle iskeleti yeni bir virgüle ihtiyaç duyar insan. Sonra bir bakarsın virgüllü ruh halin her uzatmaya her dayatmaya isyan eder. Noktayla aşkın o zaman başlar. Görmek istersin. Bilmek istersin. Belki de en zor olanı başlamadan sonundan emin olmak istersin.
Her hevesin bir bitimi olmalı. Edebiyatını muhafaza etmek içinse; o zaman bırakılmalı, tüm ortalarda kalınmışlıklara virgül.
Ama netse bildiğin tüm düş kaçkını kelime gizemlerin o zaman koymalısın nokta.
Bağırmak mı istiyorsun.
Susmak mı, yoksa birikenleri kusmak mı?
Kırgın ve yaralı yüreğimin önüne,
Bir kapı açtın zannettim.
İnanmayı, güvenmeyi istedim.
Araladığım kapıdan sızan ışığın;
Ufacık bir rüzgarla sönecek
Mum ışığı olacağını nerden bilirdim.
Devamını Oku
Bir kapı açtın zannettim.
İnanmayı, güvenmeyi istedim.
Araladığım kapıdan sızan ışığın;
Ufacık bir rüzgarla sönecek
Mum ışığı olacağını nerden bilirdim.


