Bildiğim ne kadar işaret varsa, kendimi ve içimdekileri anlatmaya yetmeyen …
Aralarda kalmışlığın simgesi gibi gelir bana virgül. Ya bitmemiş ya da bitirilememiş …
Çelişkinin oluştuğu noktalarda uzatmalar başlanır. Uzadıkça cümle iskeleti yeni bir virgüle ihtiyaç duyar insan. Sonra bir bakarsın virgüllü ruh halin her uzatmaya her dayatmaya isyan eder. Noktayla aşkın o zaman başlar. Görmek istersin. Bilmek istersin. Belki de en zor olanı başlamadan sonundan emin olmak istersin.
Her hevesin bir bitimi olmalı. Edebiyatını muhafaza etmek içinse; o zaman bırakılmalı, tüm ortalarda kalınmışlıklara virgül.
Ama netse bildiğin tüm düş kaçkını kelime gizemlerin o zaman koymalısın nokta.
Bağırmak mı istiyorsun.
Susmak mı, yoksa birikenleri kusmak mı?
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim