Vildan Şiiri - Hatice Yüce

Hatice Yüce
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Vildan

Bakışların saplandı zihnime ve kör oldum senden başkasına,

Düşlerimde dolaştı ellerin saçlarımda.

Nefesini dinledim sen uyurken huzurla,

Bi anne gibi,gözlerim dolu.

Hani yüz yüze son görüşmemizde seninle,

Masada Yusuf güzeli çiçekleri vardı.

Her gördüğümde içimi burkan,

bana seni hatırlatan.


Bazen hayal ediyorum,

Sanki ayrı değiliz.

Sen hala bekliyorsun o masada.

Bense kayboldum Beşevler sokaklarında.

Seni arıyorum.

Yürüyorum,

sonra oturuyorum yorulup kaldırıma.


Rüzgar dağıtırken bulutları, gökyüzü benim gibi

Açık, bazen kapalı…

Çiçekler ve

ah nisan...

işte nasıl anlatsam.

Hafızamda kokusu.


Seni, sensizken hayal etmek,

ne güzel beklenmek…

ve ne güzel beklemek…

sevmek…

Gözlerini düşlüyorum. Yeşil.

Ilık yağmurlu nisan ve gökkuşağı,

yeşili sensin.


Keşke zaman dursaydı o gün

ve ben bulamasaydım yolu

Ve sen bekleseydin beni

Hiç söylemeseydin o sözleri

Ailem,nefesim,nerdesin

sensiz soluk alamıyorum.

İstanbul u seninle düşledim.

Boğazı seyrederken çayım gibi sıcak ellerin.

Ve gitmedim Çamlıca tepesine sensiz,

izlemedim günbatımını

Üşürdüm,

gözlerin yokken karşımda.

Nedir bu dayanılmaz boşluk anlamıyorum

Sensiz çıldırtan bir yalnızlık çöktü Ankara ya.

Ve ben seni değil tüm ailemi kaybettim sanki

Yaz götürdü gökkuşağımı ve tüm renklerimi…

Yeşilimi...

hayallerimi…


İşten dönmüşsün ve ben açıyorum kapıyı

üzerimde en sevdiğin elbisem,

Yüzüne vuruyor, sıcağı, huzuru duvarların

Hayatın kalbi sende atıyor şimdi.

en sevdiğin tatlı hazır.

Hadi gel artık.


Sonra oturuyorsun yanıma

başım göğsünde, dinliyorum

tüm sıkıntılarını, dertlerini, sessiz.

Ben yanındayım ve her şey dışarıda kaldı şimdi.

İçime çekiyorum tüm telaşlarını.


Dinle sesini huzurun ve kokusunu içine çek aşkın

Gökyüzünün maviliğinde bırak kendini uçurtma misali

Kalbim ellerinde şimdi.

Zaman yok.


Güneşin kızıllığıyla yıkanırken evler ve ağaçlar,

Geçiyor zaman

Beklenmiyorum..

Beklemiyorum artık.


Akşam oldu

Beşevlerde kaybettim yolu,

Nerdesin Yusuf, kaybettim seni

Gittin mi yoksa

Sıkıldın mı beklemekten

Gitme nefesim,ruhumun öteki yarısı,ailem

Sen yoksun,bu yalnızlık değil,

daha ağır bişey

Ölüm bu.


Hani tatlını yerken sen

ben gözlerine bakacaktım

o an yakalayıp,mahcup bakışlarımı,

yine gülümseyecektin.

Göz değmeyen gözlerime dokunan ilk adam


Ve bilsem beni beklediğini

o bahar akşamı aynı yerde,

Yusuf güzelleri yanında

gelicem nefes nefese

bekle ne olur

beni bekle


soluk soluğa koştum

ve işte geldim sana

ama sen yoksun

kuyuya mı attılar,yoksa zindana mı seni

hayır, şimdi sen attın beni o kuyuya

ve zindanda yüreğim.

Işık almıyor kalbim

Zaten görmesin hiçbir şey

Görmesin gözlerim senden sonra

Yoksa kör olur

Gömleğin de yok ki gözüm açılsın

Alamıyorum kokunu

Sadece ağlıyorum.

Yakup misali


Sevme beni istersen

ama nefes al bir yerlerde

ne zaman yalnız hissetsen

bil ki hala geziniyorumdur

ayrıldığın o masada

saçlarımı okşarken nisan rüzgarı

sensiz boynu bükük Yusuf güzelleriyle, ben ordayım.

Sen nerdesin.

Hangi mevsimdesin


Bilemezsin.

Hayal bile edemezsin

Kurumuş Yusuf güzellerim

Ve,o masa...

artık beklemiyor seni


Sonbahar yapraklarını sürüklerken rüzgar

Beşevler sokaklarındayım yine

Yağmur sessiz, bulutlar siyah...

sadece siyah...başka renk yok.

mevsimler sensiz

ve saçlarımda yalnız kış rüzgarları dolaşıyor şimdi

Gözlerim mat,ellerim soğuk

Dudaklarımda ebedi sessizlik.

Alıştım,

evladını kaybeden analar alışır ya

alıştım.

Yokluğuna ve yokluğuma

Senin bile çaresi olmadığın bu acıyla yaşamaya


Kayboldum,evim yok

Yürüyorum,bilmediğim yerlere

Nerdesin diye soramıyorum. Hakkım yok

Kabus mu bu

Uyansam,

Uyansam artık

Beni uyandırsan

Gözlerini görüp karşımda rahatlasam

Ilık nisan rüzgarı gibi gülümsesen

Ve dağıtsan tüm bulutları,

Aydınlansa içim

Ellerin yüzümde,

Korkma ben burdayım,desen

Başka bi hikayede ve zamanda

Başım göğsünde uykuya dalsam yeniden

Huzur sen olsan ve aşk ben

Başucumuzda Yusuf güzelleriyle,

Bu defa uyanmamak üzere dalsam uykuya

anlatırken sen Yusuf ve Züleyha yı

On bir yıldız güneş ve ayı

bir küçük kız

bekliyorum zamanın birinde

gelsen ve ben ölmeden önce söylesen,

bişey söylesen

bekledim seni …

geç kaldın.

Söyleme,

artık söyleme

Geç kaldın.

Öldüm ve öldün.

Bi buket çiçek koy sadece

Yusuf güzellerinden

Ruhumun mezarlığına.

Vildan yaz üstüne mezartaşının.


Kalbimin kabuğu soğudu

Ama hala yanıyor içim

Ara sıra dalınca gözlerim.

İnce bi sızıdan ibaretsin.

Bilmediğim yerlerinde kalbimin.


Keşke zaman dursaydı o gün

ve ben bulamasaydım yolu

Ve sen bekleseydin beni, sonsuza dek böyle...

Hiç söylemeseydin o sözleri.

Nefesim, ailem nerdesin

Sensiz soluk alamıyorum.


Kapandı kapılar

Nisan rüzgarları bırakırken yerini ocak soğuğuna

Hoşça kal.

Benim en güzel hikayemin

Nisan gibi gülümseyen kahramanı..

Hoşça kal…

Ankara 2009

Hatice Yüce
Kayıt Tarihi : 4.2.2009 00:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yusuf Kartoz
    Yusuf Kartoz

    Ne zaman vildan adını okusam aklıma vidanjör gelir,
    heralde her şeyi içine çekdiğinden.
    Doğum günün kutlu olsun.

    Cevap Yaz
  • Yılmaz Garip
    Yılmaz Garip

    Yüreğine, gönlüne, kalemine sağlık.
    Tebrikler...
    Hazan yüklü bir şiirdi...

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    Bu şiir okunur şiirle şair arasında karika bir ilşiki
    oluşmuş
    mükemmel bir iletişim kurulmuş ...........ilham kaynağını ve güçlü kalemi ........yürekten kutlarım

    S.erben

    Cevap Yaz
  • Mevlüt Tunca
    Mevlüt Tunca

    çok sıkıcı.

    Cevap Yaz
  • Ekrem Öztürk
    Ekrem Öztürk

    Bu gecede tevafuk olup paylaştığım bir yazı ile tanıdım bu şiiri ve yazarını... aslında bu şiirle ilgili çok şey yazılabilir ama ben 'hoşcakal' ile biten cümlelerin ardından susmayı tercih edeceğim.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Hatice Yüce