Viana da Biz Varız Şiiri - Mehmet İslami

Kulluk madalyasını can özüne takanın
Ezel ebed Altısı beşinde de biz varız
On Beş asır boyunca alkanları akanın
Sol böğründen yaralı döşünde de biz varız

Resulü Kibriya’nın doğuşuyla uyandık (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)
Uyanına İSLÂM’ın rengi ile boyandık
ÇANAKKALE’ den çıkıp VİYANA’ ya dayandık
YEMEN de hem MAÇİN’ de HUŞ’ unda da biz varız

Helâki müjdeleyen EMİN CİBRİL’ İ RUH’ un (a.s)
TUFAN’ la yok edilen menfur münkir güruhun
İnsanlığa ikinci baba edilen NÛH’ un
O’ Binden elli eksik yaşında da biz varız

YUNUS’ un midesinde OKYANUS’ ları geçen
Alemlerin Rahmetin elinden KEVSER içen Sallellâhu Aleyhi ve Sellem
Cennetlik kullarına habire hülle biçen
İDRİS’ in iğnesinde işinde de biz varız

ZÜL KEMÂLİN Mukaddes beldesidir HARAMEYN
Âlemi; Habîb’ iyle tenvir günüdür İsneyn (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)
YE’CÜC, ME’CÜC’ e mâni olması çün ZÜLKÂRNEYN
Seddi ÇİN’E MÜRECCAH olsunda da biz varız

On Sekiz Yıl her şeyi kaybederek çektiği
İmtihanı İlâhi deyip boyun büktüğü
İki KURT Kâlp ve dile girmek için çıktığı
EYYÛB’ un teenni işinde de biz varız (a.s)

Dedi ki; ‘Hikmetidir dünya sevdası yalan
Emri İlâhi’ siyle dertlerim beni bulan
Ahirinde AB’ ı hayât suyu ile kurtulan
O’ Melek iki kurdun hoşunda da biz varız (a.s)

Koşarak gelip ‘beni kurtar diye meleyen’
‘O bizim nasibimiz’ diye onu isteyen
MUSÂ’ ya; ‘SÜRÜNDEKİ MOR KOYUNU VER’ diyen (a.s)
O mübarek kurtların dişinde de biz varız

Yer altındaki suyun yerini bilen kuşu
Çağırdı, gelmeyince gazaba döndü huşu
Meğer ki muvafık bir ameli ola işi
HÜTHÜT’ ün SÂBA’ daki kaşında da biz varız

Hüthüt geldi, ‘SÜLEYMAN SENİ ARAR’ dediler (a.s)
Bu kuştaki o amel nedir? Bilemediler
Mazeret kabul oldu, su yeri istediler
Su yerini gösteren deşinde de biz varız

Suyu yerin altında Hüthüt kuşudur bulan
Kürrei ARZ’da yoktur KÖŞKE muadil olan
Tahtındaki BELKIS’ a HÜTHÜT kuşu yollayan
Süleyman elçisinin peşinde de iz varız (a.s.)

Âlemlerin rahmeti, MİRÂC’ a çıkar iken
Bastığı taş, hürmetle ayaklarını öpen
‘Kal’ dediği zamanda emrine boyun büken
O muallâda duran taşında da biz varız

Biz ki fani dünyada ne MUZ’ uz ne BADEM’ iz
YED’ i ile CENNET’te yarattığı tertemiz
Sevdiğinden şerefle süslediği ÂDEM’ iz
ZÜLCELÂLİN KAHR’ ında HOŞ’ unda da biz varız (CELLE CELÂLİHU)

Düşmanları gardaşı katlederlerken neden?
Sükûtu kelâmlılar müslümanı kahreden
ECEL TEGAYYÜR etmez vaktinde ölür beden
Uykuların hayâli, düşünde de biz varız

Müslümanlar gardaşken bunca ihtilâf ne ki?
Bir kez dönüp bakalım Kerrarı ÂLİ’ ye ki
KAN KALE’ sinde söküp attığı kapı’ dan ki
Kapının zembereği dişinde de biz varız

Farkında değilmişler derme çatma dönmenin
Emriyle halay çeker ZENBİL ile inmenin
Zül; AT’ lardan inerek EŞŞEK’ lere binmenin
Acısıyla inleten şişinde de biz varız

Nasıl farkında olmaz? Bu mel’anet durumun
Emrinde Müstemleke DEVLET denen kurumun
Bigünah katledilen masum, mağdur, mazlumun
Akıttığı kan olan yaşında da biz varız

Yalanların içinde NÂR’ dan mamûl gölgenin
Boynunda taşıdığı kanla dolu helkenin
Zehir olsun, soyarak semirdiği ülkenin
OT’ unda, AĞAC’ ında TAŞ’ ında da biz varız

Devası yok BİNBEŞYÜZ YILLIK BESLENEN KİNİN
ON BEŞ ASIR’ dan beri GÖZÜ ÜSTÜNDE SENİN
Sevip de yarattığı bu isyankâr hainin
Yediği ekmeğinde aşında da biz varız

Sapı; düşman elinde cinsi çürük çapının
Tam Bin Beş Yüz senedir un serdiği ipinin
Horlayıp gürleyerek vadettiği tipinin
Nâr âşığı kurusu, yaşında da biz varız

Zaman-ı ÂHR’ e erdik seneler saat oldu
Resulünün beyânı heryerde kat kat oldu (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)
MÜ’MİN’ de, İSLÂM’ iyet örtündüğü ad oldu
Bu fitnetüz zamanın kışında da biz varız

Adem olduğu için memnû aldı İSLÂMİ
Bir anda çırılçıplak üryan kaldı İSLÂMİ
Cevheri olduğundan ARZ’ a daldı İSLÂMİ
KUR’ÂN’ lı SADR’ ında ki döşünde de biz varız