VEZİRKÖPRÜ VE MAZİYE YOLCULUK -2-
Hayat kısa,yol kıvrımlı günler dünde kalıyor
Eskiler bir bir yiterken yeniler yerini alıyor
Şu kısa konuklukta bazen bir hüzün sarıyor
Vezirköprü'ye bakınca insan mâziye dalıyor
Hani nerde o minik rengarenk tek katlı evler
Bazıları zamana inat dün gibi ayakta bekler
Mahalle arasında dizilen tütün,kırılan kelekler
Konu komşuyla bitmeyen tatlı sohbetler
Çoğu evin mutfağı olurdu tahta terekli
Sobanın altına serilir muşamba benekli
Kovadaki talaşı yakmak için çıra gerekli
Eski manifaturacılardan İsmet Çeltekli
Rahmetli Gabağ'ı,Gebeşi,Çakır'ı hep Kâzım
İnsanların değerini yaşarken bilmek lazım
Kaymakam da derlerdi sebzeci şirin Nazım
Kimler geldi geçti sonbahar,kış oldu yazım
Salyangozu toplayınca koyarduk çuvala
Dene bazarında verirdik toptan,kabala
İlkbahar gelip sobaları kaldırınca
Bir bakrak acı kireç ile yapardık badana
Hanımlar sofranın üstünde eder zuvala
Kadayıf,keşkek,katık böreği,tarhana
Sacayağın altını aygül sapıyla harla
Beri bak! tepsiyi de gaz ganadıynan yağla
Sofraya bağdaş gurup mindere oturduk
Aynı gaptan yiyip soğana zımzığı vurduk
Yeşil soğanı büküp sac ekmeğine sarduk
Öğuzüyü çekmeden yemeğe başlamazduk
Arabı,sağırı,keli,cartı hepsi bizim hasan
Eskilerden sohbete dalınca kalmaz tasan
Atamızdır yeni mahalle ile karlıkta yatan
Hepsine fatiha okur sabah namazı kılan
Yoğurt üstüne kuşburnu,pancar pekmezi
Kanyonda gezer Nuri Çapkın'ın teknesi
Çamlık yolunda el ele pazar gezmesi
Fena ıslah olur Özvatanın kıymalı pidesi
Her pınar önünde olur uzunca bir yalak
Ocakta kazı çevirince tiridine banak
Haftada bir İleğânde çimerdük şallak
Lacivert giyer bizim Kaptan Hüseyin Balak
Işıklar kesilince gaz lambası yakarduk
Gazyağı bitince mumu muma ularduk
Gölgesinde elimizle kurt,tavşan yaparduk
Gazyağına Abdullah Edis'in yolunu tutarduk
Lastiği gevşeyince düşerdi tumman belden
Dekmüğü yiyince seğirdip koşarduk birden
Süpürgeyle saz yapar söylerdik her telden
Efendi tıraşını yapar berber Ahmet Bilben
Uçurtmayı üç kendir keleğinden yaparduk
Cavlı,bilyeli arabaynan yokuştan kayarduk
Enekleri dizince kuytuğuna,baş oynarduk
''Elden,davul,zurna deyip tıp''la donarduk
Köprü şaarine yarım metre kar yağardı
Klasörü atan lisenin yokuşundan kayardı
Çok üşüyen dolağı boynuna dolardı
Kilitli kapıları da çilingir Orhan Akı açardı
Panayırda millet beş liraya on halka atar
Hakkı Bekçi Hıdırellezde yumurtayı boyar
Adnan Emmi de saçını sağdan sola tarar
Köprüde zaman saatçi Hakkı ile başlar
Kurban önü bıçağı kapan kösüre taşı arar
Bedestende bıçakçı Memedin yolunu tutar
Şah İsmail de paçacı Burhan Emmiye bakar
Şeytan Ahmet mal pazarında gıymalu satar
Balıkçı Rıfat tutar sazan,levrek,yayın balığı
Öküz boynuzundan yapılır tarak ile kaşağı
Yalığuz başına semer yapar Hüseyin Omağı
Piyangocu bayi Ahmet satar mıkdar çakmağı
Lokantacısı,tüpçüsü hepsi Gara Hüseyin
Seslerini Gavlağan ağacından dinleyin
Turgay Abiyle tavla oynar Çarli Hüseyin
Futbolcu Sarı Hüseyin'e de selâm söyleyin
Paçanın yanına Çakır ile Veysel'in ekmeği
Dönerci Kurtça ustanın el yapımı keşkeği
Adem,Mehmet,Kadir'in müziktir mesleği
Zurnacı pala ile davulcu Ahmet şimşeği
Orman işletmenin baş şoförü Hamdi Cosar
Fantom,Alman Nuri ford,bmc kamyon koşar
Elinde sepeti atomcu,simitçi,baloncu Yaşar
Oto yıkama yağlama işi yapar Ekrem Coşar
Parkın merdiveninden indim badal badal
Boyacı çocuklara verdim içten bir selâm
Gülüm Murat'ın tartıya attım bir iki sakal
Çekirdekçi Aslan Emmi de gitti vesselam
Hâlâ iki teker üstünde bakkal Metin Muştu
Behçet'in ustası rahmetli terzi Osman Koç'tu
Eskiden iletişim tebrik kartı,telgraf,mektuptu
Hepsini çantayna taşırdı postacı Ali Kutlu
Çayı bardağa dökme!dur önce süzekten süz
Fırıncı Kel Ali emminin gecesi olur gündüz
Mehmet Bal yorgana geçirir elyaf,pamuk,yüz
Sevilen simadır fenni sünnetçi Turgay Akyüz
Bayram Kınaş tezgâha getirdi kavun karpuz
Eksik olur İmparator, Alaftan, Kedi Bilal'sız
Afetevlerde Memet Ali'nin halı saha,havuz
Salon 29'un altında Oscar ile Naim Yavuz
Bir fenomen Kenan Keskin Şinder'de haberci
Fanatik Galatasaraylı nalbur Bahadır Semerci
Herkesin plakasını ezbere bilir Boncuk ilhami
Yaşayan arşivdir Beyefendi Muammer Cebeci
Bitmez bu yalan dünyanın derdi,gamı kederi
İki metre beyaz kefen değil mi altı üstü ederi
Her gün duyarız bir selâ ile veda edenleri
Kalbimizde yaşatırız bizden önce gidenleri
Fatihim,kırk yıldır bu şehirde ederim ikamet
Gidenlere rahmet,kalanların ömrüne bereket
Vezirköprümüz yaşanacak güzel memleket
Hatamız olduysa affola, Allah' a emanet.
Kayıt Tarihi : 23.11.2023 13:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!