Beyhudeymiş bunca çile çektiğim
Servet sizin olsun, mal sizin olsun,
Barış bahçesine fidan ektiğim
Dikene razıyım Gül sizin olsun.
Hazana uğradı, baharım yazım
Yaz Bahar ardından, Mevsim evrildi
Yapraklar Dalından, Uçtu savruldu
Bülbüller Aşkından, Yandı kavruldu
Sonun da Kapıyı, Çaldı Sonbahar.
Savruldu harmanlar, bozuldu bağlar
Felek Hırs Eyledi, Devran Bozuldu
Mevsimler Ayrıştı, Buzul Çözüldü
Mahlukat Evrimi, Tersten Yazıldı
Medeniyet Felç oldu, Kul değişti.
Bu Devri Alemin, Bilinmez Yaşı
Mürşid-i Kâmilin, Yolundan gitmez
Hakka, Hakikate, itibar etmez
Oğul Uşağıyla içmeden yatmaz
Hesapsız serveti, Pulu değişmez,
Doğruyu söylersen, irtibat keser
Dinleyin sözümü ağalar-beyler
Suyumuz başından bulanır oldu.
Kurtlar çoban oldu sürüyü heyler
Çakallar ruhsatsız dolanır oldu.
Bu nasıl devrandır, bu nasıl zaman
Şavşat ilçesi, Yoncalı'dır köyü
Ağbaba'dan gelmiş hocanın soyu
Kini-kibri yoktu, ipekti huyu
Amel-taksiratı doldu da gitti.
İki oğlu vardı, bir tane kızı
Tahta kurusuyla tutuştum cenge
Yatak-yorganımı, çevirdi ringe
Emdiler kanımı, bozuldu denge
Heşerenin bin türlü, zilleti var.
Savaş boruları çalıp da geldiler
Eski Ramazanın, Adı Kalmamış
Sohbet-muhabbetin, tadı kalmamış
Doğru fetva veren, Kadı kalmamış
Takvalar Yolundan, Şaşmış gidiyor.
Ramazan Otağını, Ettim Ziyaret
Bir yıl daha geçti, sensiz bu devran
Yürekte harlayan köz de sen varsın
Otağan göz düştü, dağıldı kervan
Bağrımda açılan iz de sen varsın
Sen Hakka varınca, eğildi başım
Şavşat diyar-i, Yoncalı köyün de
Dünya'ya teşrif ettim mart ayında
Anam halsiz düşmüş kendi hayında
Şifa bulmuş beni tonton görünce
Açlıktan tutunca, titrek bir sancı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!