Veysel Dayı Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1318

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Veysel Dayı


Veysel Dayı
Veysel dayının gideceği bir dostu yoktu
Gideceği çok insan vardı da
Döneceği hiç kimsesi yoktu
Yalnız döner yine kendi başına kalırdı.
Veysel dayı bu durumunu düşünmez değildi
Düşünürdü

Çocukken bile düşünürdü
Bir kaşın bir taşın başında çok düşünürdü
Kaştan düştüğü taştan yuvarlandığı da
Bir tepe aşağı koştuğunda düştüğünü bilmezdi
Düşer kalkardı
Bilmediği ilk oyunu bu oldu
Kendi başına oynadığı
Amaçsız koşulsuz düşünür sonra amaçsız koşulsuz
Eylemine düşerdi

Daha bebe beş altı yaşlarında
Komşunun kızlarıyla samanlıkta oynardı
Altı yedi yaşlarında dere içinde gezerken derede çimen kızları
Görürdü, yalan değil röntgenleme bilmezdi
Görürdü bakardı
Kızları utandırmamak içinde ses çıkarmazdı
Görür bakar geçer giderdi
Terbiyeli görgülü cinselliği ta o zamanlarda ruhuna giymişti

Babasıyla ilk aklıyla karşılaşması
Gençliğinde toy bir adam
Oğluna bir baba değil bey gözüyle bakan
Bir hanenin gözdesiydi
Veysel de hanenin sevilen çocuğuydu

Annesiyle ilk karşılaşması
Çok daha sonra ilkokul üçe giderken olmuştu
Ders çalışmak için gittiği arkadaşının evinden
Çok geç dönmesiyle karşılaştı
Bir posta azar üstüne yarım posta dayak yedi
Aklı başına gelmedi olayını kavrıyordu
Düşünme sonucu eylemine geçememişti
Başarısız düşündüğü de çok olmuştu
Karasız kara bağladığı da olmuştu

Adamlarla karşılaşması
Hep korkularıyla yüzleşmesi olmuştur
Sevilmeyip korkulan tabiri caizse kötü adamlarla
Karşı karşıya kalması olmuştur
Polisin olmadığı yerde kötü adamlar polistir
Sağa sola bulaşma doğru yolunda ilerle
Destur budur
Polisin olduğu yerde de iyi adama sarma
İyi adam var mıydı?
Veysel hiç karşılaşmış mıdır?
Bahsedilen iyi adam iki dedesiydi.
Bir babasının babası saf akıllı
Diğeri annesinin babası akıllı saf
Büyük babasından baldırına küçük bir bıçak çiziği
Dedesinden okkalı bir tokat
Büyük babası severken dedesi korumuştur
Dayısıyla karşılaşması köylerinin deresinde gölette olmuştur
Dayısı dört beş yaş büyüktür kendisinden
Dayısını ilk idolü bilmiştir
Ergenliğini tartmayı öğrenmiştir
Dayısını izlerken
Yengesiyle tanışması yengesiyle bir uyuması
Babaannesiyle tanışması kakasını yaptığını ilk bilmesiyle
Amcasıyla tanışması ilk bisiklet sözü almasıyla
Halalarıyla tanışması başından geçen ilk kazalarla
Teyzeleriyle tanışması ilk misafir gidişleriyle
Başka ilk aşkı kuzenin kucağına oturmasıyla
İkinci aşkı sınıf arkadaşının resmini yaparken ispiyonlanması
Sonra arkadaşının ablasına,
Ve diğerleri aşk sayılmaz hoşlanma ve etkilenme
En çok etkilendiği kızıl saçlı çilli resmini yapmaya çalıştığı sınıf arkadaşı olmuştur.
Birde polyanna vardır.
Ki, kaderini belirleyip adamlık mizacını ruhuna giymesine sebep olmuştur.
İlkokulu altı senede üç okul, üç öğretmenle bitirmiştir.
4 ve 5’i okutan üçüncü ilkokul öğretmeni ona 4.sınıftayken polyanna kitabını okuması için verir.
Öğretmenini sevip saygı duyan Veysel bu kitabı koşulsuz okumuştur.
Öyle ki iyimserlik oyunun ruhunu biçip karakterini diktiğini hiç anlamamıştır
Kız olsa iyi.
Bir iyimser oğlan çocuğu olur mu?
Yeri gelecek arkadaşlarıyla dalaşıp kavga edecek.
Yok, Veysel gayet uysal soğukkanlı ve mesafeli, hep iyimser,
Büyüdükçe bir mülayim genç olur çıkar.

Kavga olur kavgaya karışmaz
Nede ayırır nede seyrine dalar, boş verir yoluna gider
Ama bir zaafı var bir arkadaşından etkinmişse
Benimseyip kendinden üstün görmüşse
Ona itaat ederdi
Gurbette ilk oturdukları dere içi mahallede
Bir sokak ötede bir çocukla tanıştırılır
Çocuk kendinde bir iki yaş büyüktür
Ve etkilenir ve o çocuğu izlemeye başlar
O arada mahalleler arası çıkan mahalle kavgalarına karışır
Adeta savaşır, polyannacıya bak
O çocuk kavgada olsun ve ya olmasın
Önemli olan o çocuğun mahallesinde varlığını hissetmesidir
Daha sonra oturduğu mahallelerde böyle bir önderiyle karşılaşamayacaktır
Ve hiçbir daha önderde edinemeyecektir
Ve de asıl oğlan yancı çocuk rolüne girmeyecektir.
Mücadele edecektir.
Mücadeleyi kazanması hep yalnız başına kalmasıyla sonuçlanacaktır
Arkadaşlıkta hep eşit bir yaklaşımı sergileyecektir.
Dostlukta hümanist bir yaklaşımı
Ve aşkta dürüst olmayı yeğleyecektir ki peşine kaybedecektir aşkta.
Aşk dürüstlük ister ama dürüst bir insanlığı gözetmez.
Adı üstünde aşk, sadece aşkı savunur.
Diğer insanlarla ilişkilerde aşk zarar görüyorsa
Aşk diğer insanlarla ilişkilerde dürüstlüğe bakmaz
Aşık insan ya iki dünya taşıyacak ya da bir dünyasında
Fırıldak dönecek.
Veysel ne iki dünyayı taşıya bilir ne de fırıldak döner.
Nede dünyalara bir uyduluğu kabul eder
Ay gibi çorak bir yaşamı
O dünyada dünya hayatı içinde bir yıldız hayatı yaşar
Yıldızın hayatı bir güneş gibi hayatlara bakıp ortamını aydınlatmaktır.
Veysel Dayıda düşüncesi aydınlık ortamını aydınlatan bir insandır.
Ama ortama inip bir arkadaş bir dost takılabilen bir insan değildir.
İnsana varır, karşılıklı oturur.
Bakar ki karşıdaki sürekli konuşuyor kendisini pek dinlemiyor
O da dinlemeyi bırakır ve döner kendine kabuğuna çekilir
Arada sırada kendini dinleyen çıkınca da
Önce bir sohbetini açar toplarken karşısındakini tartar
Bakar ki niyeti iyi değil
Bu bir pazarlamacı
Bir şey satacak kendisine hiçbir şey satmazsa
Arkadaşlığının ve ya dostluğunu nafakasını isteyecek
Veysel Dayı ilkin kanar verir adam istediğini
Sonra da bir daha görüşmez
Görüşmemek içinde laf füzesiyle o arkadaşını
Uyarır durur
Anlamazsa lafını kursağına oturtur
Kendini reklam edip hiç satmadığı için arkadaş ve dost pazarı da
Bereketli geçmez
Genelde arkadaşta sataşıp arkadaş pazarlanmaz
Kendini ne reklam eder ne de kendini reklam edenin reklamını alır
Dedi kodu da etmez hümanisttir
Ama geçinmek için çevresini idare eder
İdaresine ters davranan biri çıkınca aklını soyunur
Yalın ve çıplak ruhuyla adamlığını ortaya koyar
Kendine akıllı olmayan Veysel Dayı
İnsanlığına akıllı olduğundan
Kimse üzerine de fazla gidemez
Karısı da bu yüzden terk etti
Kızı da annesini terk edip kendi başına,
Hayatını kurmaya hayat aşkına girişti
Anasıyla babasıyla ve de eş dost akrabalarıyla hem iyi
Hem iyi değil
Çevresinin odağında arada kalmış bir insan,
Bir Veysel Dayı
Genelde her insan toplumu oluşturan insanların arasında
Ruhunu oluşturur ve kişiliğine bakar
Yalnız Veysel Dayı, bir mekân ortamında
Arkadaş ve dost arası aralayamaz
İnsanlığında tek penceredir.
Tek kapı tek pencere tek duvar ve tek çatı
Olan yapı nedir
Bir değnek ama kimsenin değnekçisi değildir de
Çoğu zaman kendine bile değnek olmaktan kaçınır
Köpeklere bile değnekle yaklaşmaktan çekinir
Hiç silah ve ya bıçak taşımamıştır.
Ara sıra tırnak makası ve çakı bulundurmuştur cebinde.

Veysel dayının zamanı durdu.
Ne geçmişine bakıp sorguluyor nede geleceğine bakıp öngörebiliyor
Veysel dayı bir robota dönüştüğünün farkına vardı
Kimsenin robotu da değildi ama bir robot gibi davrandığını algılamaya başladı.
Yani günlük rutinlerini otomatik oluşturmaya başladı.
Niyeti ne iyi ne kötü ne amacı var ne bir koşulda
Ne yapması gerekiyorsa onu yapıyor.
Çalışması gerekirse çalıyor, oturması gerekirken oturuyor
Yatması gerekirken yatıyor.
Düşünüyor düşünmez olur mu?
Bir faks makinesi de düşünür.
Ama kimse çalıştırmazsa çalışmaz.
Biri gelecek onu çalıştıracak Veysel Dayı’ya da zaman gelecek ne
Yapılması gerekeni düşündürecek ve yapacak.
Faks makinesi de yaşıyor, çalışıyor, fişini tak döğmesine tak yeter.
Veysel Dayı’nın faks makinesi olma tarafı bedeni, tek kullanıcısı da kendisi
Zaman koşul bir bileşkede ruhu neye eviriliyorsa onu yapıyor.
Yatıp kalkıyor işte.
Faks makinesinin yazması gibi kendi de yazıyor.
Artık kendi de bir robot, varlık oluşumu tamam, yapması gerekenler belli.
Değişik bir şeyde yapabilir.
Faks makinesi ne yapmaz ki kâğıt koyulan bölmesi bir çekmece olabilir.
Ne bileyim bir sehpa altlığı, bir saksı altlığı ve ya bir takı dalı olabilir.
Veysel dayıda bu günlerde bir kahvede çaycı oldu.
Çay demleyip çay servis ediyor.
İnsani bir robot

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 11.2.2020 15:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naki Aydoğan