Alaca ücra bir park
Tepe lambasından sırtıma dökülen birkaç yaprak gölgesi
Ve aynı karın ağrısının akabinde
İçilen bayat karbonatlı bir çay hissiyatı
Gecem
22 sinde ölüme gözleri dolmayan
Boğazı düğümlenmeyen
Nefesi dahi değişmeyen bir et yığını
Anlattığım benim hikayemdir
Gülmenin refleks olmadığı
Ağlamanın fiiliyle boğuşmak yerine
Gardını kapatıp göğüs kafesinin üstüne
Savaşmaya gücünün esamesi olmadan
Saatlerce dövüşmek gibi kendi zihniyle
Nükleer bir savaştan çıkmış
Öyle yorgun
O biçim hassas
Bir mukabele kırgın bir mağlubiyet bu
Elden alınmış bir takım elbise gibi
Üstünde emanet duran bir umut kırıntısıyla
Yaşayıp gitmek bizimkisi işte
Bazen müşterek
Bazen bir belki ile
Gücümün yetmediği kadere bolca sitem ile...
-Doğukan Solmaz
Kayıt Tarihi : 26.1.2021 00:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Doğukan Solmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/26/veyahut-ve.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!