Yel istikametinde kayıp gider sandallar
Nerden esti ne idi gayesi bilen bildi
Kargalar havalandı yere kondu kartallar
Çürük fidanlar buldu da yeryüzünden sildi.
Ona dair bildiğim üç beş kupür gazete
Fitne pervaneleri tur üstüne tur atar
Hasret kaldı kitleler müteaddit lezzete
Ondan gelir bu küller ve virâne ocaklar.
Batıdan girdap girdap göğe çaldı tülbendi
Edep denen merhume gök ehline karıştı
Boyna attı şehirler mesafesi kemendi
Sıktıkça yorgun gözler yuvalarından taştı.
Delindi tabanları su aldı gemilerin
Ey çaresiz amiral devanı Hakta ara
Sen ki son sultanısın diz çökmüş kralların
Sen Hakka boyun bük de deva olsun başlara.
Gecelerce yağıyor masiyet yağmurları
Keşmekeş fırtınadan mütessir başımıza.
Seller aldı bizi de doldurdu guburları
Zehir zemberek doldu tertemiz aşımıza.
Berrak sular Hacer devrinden selam eder
Bakar asrın kapkara makus çağlayanına
Müskirata biçare çırpınıp kıyam eder
Katresiyle bulanır kapılıp tuğyanına.
Damla damla birikip deryalar doluverir,
İrfan çeşmelerinin tertemiz oluğundan
Gayrı tüm çeşmelere etmeli daim tekrir
Şelale sularının müstesna nutuğundan.
O vakit hayat gelir kurumuş ormanlara
Yeşil alır yerini kara kuru dalların
Değişir boydan boya tepelerden manzara
Şiirleri okunur göklerde kartalların.
Vetire neyle döner hikmeti bilen bilir
Belki bir seher yeli vesilesi olmuştur
Ötelerden muştuyla berata ferman gelir
Rahmet saraylarının hazinesi dolmuştur.
Nasibin padişahı bize icazet verdi
At koşturduk ilahi bereket kıtasında
Gayrı olmuş ,olacak davamıza yaverdi
Böyleydi murad gayrı zamanın potasında.
Sadettin Uğur
Kayıt Tarihi : 3.4.2021 08:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)