bir garip yolcu..... dünya istasyonunda beklenyen
hay dan gelip, hu ya giden,
Yol uzun, cevaz bekler bunca soru
Aşılacak dağ çok
Görülmeyen hesap, gündüzü olmayan gece yok
Fikri aç, melun hain çok
Güneş bir mızrak boyu, yakın
Yollar dikenlerle dolu, beyinler sarp
İstanbul, içinde dönmedolap,
Bilinmez sırların
Ne taşırsın, bilmem ki, haybeden üzerinde
İnsan simaları, değişken, sayısız
Hepsi birbirinden yabancı, numarasız
Düş nedir ki senle;
Bakışların gidemediği mekan
Ötelerdeki sığındığı o mesut diyardır.
Düşünmek nedir ki seni;
Akıl erinin gönül hükümdarı ile hasbihali
Biz yüreğimizle allah için sevdik
Sevgimize cevap, uzanacak
İcap edecek eller bekledik
Bir geldin bir gittin.
Seyri aynı hayatımıza renk kattın.
Narinim, dost kabul ettiğim
Bir fırtınadır, beni sana sürükleyen.
Adını koyamadığım hülyalı şafaklara
Şaşkın, derbeder,serkeşim
Ufuklar mabetim, bulutlar yoldaşım
Rüzgarlardan bahsetmeyin bana, sevemem
O masum kusursuz sevdaları yerinden eder
Hayat boğma beni, birde sen ıskala
Çek elleni sinemden, sıkma canımı
Yüreğim %65 dertlerle kor halinde
Yanıyorda tükenmek bilmiyor
Kavrulmak herhalde böyle birşey
At üzerinden derdi kederi, kurtul diyorum,
Yar, senin yokluğun, bir zifiri girdap imiş.
Karanlıkta kalan gözlerim olmaz mı artık ah,yar.
Gönül bahçem matemli, duygularım virane şimdi
Yar, giydiğimiz bu ayrılık elbisesi yakışmadı bize.
Annem, içimdeki bahar, sevgi sağanağım, coşku pınarım
Her adımda benimle yürüyen parçam.
Mükemmeli aşan, odak noktam.
Ekmeğim, suyum, sevimcim.
Tarifsiz duygularımın beslendiği, derya
Narin edalı, kararlı yapınla
Huzur kelimesine eşdeğersin
Kendine özgü manyetik alanınla
Adına güven dediğimiz, kavrama
Anlam yükleyen, açıklık getiren
Gerçek dostlarımızda aradığımız
Sarı saçlı, mağrur, gök bakışlı
Çıktı ortaya bir kumandan
Dedi, bu gün 23 nisan
Armağan olsun şimdi
Bütün dünya çocuklarına
Filizlensin sevgiler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!