Vesikalı Yarim Aşka Çağıran

Dünya Yükünün Hamalı
709

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Vesikalı Yarim Aşka Çağıran

Sabiha ve Halil:
Menekşeli Vadi’nin Seyrü Sülük Diyaloğu

Kulübün loş ışığında gölgeler dans eder,
Gözler bir menekşe tarlasına düşer.
Halil bir adım atar, içindeki gece fısıldar:
“Hadi eyvallah, muhabbete, sıhhate…”

Sabiha masanın köşesinde oturur,
Dudaklarında şehrin kokusu, saçlarında rüzgâr.
Gariban kızların bakışları küflenmiş aynalar,
Ama kalpleri hâlâ bir sır taşıyor sessizce.

“Her yolu görmeli insan, her karanlık deliği geçmeli,”
Diyen Cemil’in sesi kulaklarında çınlar.
Sabiha gülümser, boyalarını silmiş, küpelerini çıkarmış,
Ama kokusu hâlâ bahar gibi, ruhu çiçek açar geceye.

İçkiler masada döner, kelimeler doğmaz,
Gözler konuşur, ruhlar fısıldar menekşeler gibi.
Halil: “İsmim Halil’dir, İstanbul’luyum,”
Sabiha: “Benim adım Sabiha, sabah-ı şeriflerin hayrolsun.”

Maksadım alay değildi, dedi Halil,
Estafirullah, dedi Sabiha,
“Hoşlandım,” dedi, dudaklarında menekşenin acı-tatlı kokusu.
Gece sessiz, kalpler dua eder,
Hoşlanmaktan beter bir haz, aşkın kendisi oldu.

Sabiha: “Her birimiz yolumuza gitsek.”
Halil: “Yolumuz?”
“Öyle,” dedi Sabiha, gözlerinde eski bir menekşe hatırası.
“Birleşti biliyorum?”
“Yok, birleşecek gibi değil,”
Ayrılık, vuslatın gölgesinde bir ayna gibi durur.

“Çok eskiden rastlaşacaktık,” dedi kalp,
Ama Menekşeli Vadi zamanı kendi döngüsünde akıttı.
Her adım bir beyaz taş, her taş bir sır,
Her sır bir nefes, her nefes bir dua oldu.

Sabiha yürürken, rüzgâr saçlarını okşar,
Halil arkada, gözleri onun adımlarında menekşe açar.
Gece sokak lambaları altında gölgeler dans eder,
Her gölge bir soru, her ışık bir yanıt gibi ruhlarına düşer.

Bir kahve köşesinde eller dokunmaz,
Ama sıcaklık gözlerde bir ateş gibi yanar.
Her sessiz adım, bir menekşe tarlasında dua,
Halil’in gözü saçlarında, dudaklarında, adımlarında.

Sevgi de yetmez, çok eskiden rastlaşmalıydık,
Ama yollar ayrı, Menekşeli Vadi sessiz bir bilgelik sunar.
Birleşemeyen bedenler, ama ruhlar konuşur,
Kelimsiz sessizlik bir dua gibi akar.

Ayrılık ve vuslat iç içe geçer,
Menekşeler açar hatıraların tarlasında.
Halil Beyoğlu taşlı yollarında yürür,
Sabiha Pera ışıkları altında sessiz bir dua okur.

Geçmişin hatıraları menekşe tarlasına dönüşür,
Şehrin ışıkları altında ruhlar dua eder.
Her nefes, her bakış, her adım
Aşkın kutsal şifresi gibi Menekşeli Vadi’de yankılanır.

Halil ve Sabiha, zamanın menekşe gölgesinde birleşir,
Kelimsiz sessizlikte dua olurlar.
Gözler ayrılır, ama ruhlar bir menekşe gibi açar,
Hatıra, vuslatın gölgesinde ebedi kalır.

Ve Menekşeli Vadi’nin ruhu,
Aşkın sonsuz seyrü sülük kitabı olur,
Her bakış bir beyaz taş,
Her adım bir menekşe,
Her sessizlik bir dua,
Her ayrılık bir vuslat dersidir,
Ve aşk, hem hüzün hem neşe,
Hem vuslat hem ayrılık,
Bir seyrü sülük ilmidir artık.

Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 15.8.2025 01:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!