Verdim azlini cümle sevdalarımın...
gün bu gün
saat bu saat
işte vurdum mührümü
verdim azlini cümle sevdalarımın
kafesten azad olan kuşlar gibi
çıksınlar yürek zindanlarımdan...
bitti müebbetleri
hasretin çürüttüğü bilekleri
kurtulsun prangalarından...
uyur-uyanık
gece-gündüz
humma nöbetlerince yoklayan
o firari düşlere paydos
kırlangıç fırtınası kopsun avuçlarından
voltasız ışıksız ıssız
kıskaç uçlarından
lime lime kopartılan acı yeşillerin
ve hiç var olmamış olmayacak mevsimlerin
arsız sarmaşıkları boy atmayacak
kurutuyorum o kıran geçmiş arka bahçeleri
artık gönüllerince geçip ardına bakmadan
yürüsünler aklın yollarından...
gerek kalmadı
bal vermeyen yalan çiçeklerinin
görüş günü olmayan katıksız esaretine
yok artık
bir yudum su gibi muhtaçlığı
mısra mumlarının yandığı ürkü dehlizlerine
zehirli ihanet hücrelerini boşaltsınlar
kurtulsunlar utanmalardan
vakti gelmişti ne zamandır ben demedim
gedikler açılmıştı unutmalara
geçsinler şimdi o harabattan
çıksınlar kendi griliklerinden
ve atlayıp öte yana geçsinler
aşkın duvarlarından...
bundan böyle
bu aşılmaz kaçılmaz kayalıkların
zirvesinde gizlenen çilehanede
ne mahkum ne gardiyan
ne ses ne nefes olacak
vazgeçiyorum
yalnızca kendimi dağladığım kırbaçlardan...
bomboş ve bir başına
taş duvarlara kazınan isimlerin
çizilen resimlerin
yeminlerin tövbelerin
yasaklı cümle düşlerin ağırlığınca
zamana terk edilecek bu kale
ve yalnızca rüzgarla yarışan
sessizliğin çığlıkları savrulacak
cümle burçlarından...
CEYDA GÖRK
24 Haziran 2007 sa: 02.24
Kayıt Tarihi : 9.9.2007 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)