Çökmüşüz hepimiz şu araziye
Kanıp inanmışız boş faraziye
Eskiyle yeniyi bir teraziye
Bindirsen indirsen yine olmuyor
İlk günden bu güne yapıp bozanı
Sayfalar dolusu yazı yazanı
İyiyle kötüyle koca kazanı
Doldursan boşaltsan yine olmuyor
Çarığı lastiği şalı bezi de
Yılların içine kattım bizide
Dedeyle torunu aynı terzide
Giydirsen açtırsan yine olmuyor
Acıyla tatlıyla zevkle sefayla
Tarihi yoklayıp aşkla cefayla
Buyüğü küçüğü dertle şifayla
Ağlatsan güldürsen yine olmuyor
Dostu sorgulayıp sevmekle, darpta
Gözlerine bakıp barışta, harpta
Ahili cahili doğuda, garpta
Ezdirsen gezdirsen yine olmuyor
Köy ile şehiri koyup sahana
Olup bitenleri yaysan zamana
Zalimi amana, keyfi yamana
Saydırsan sevdirsen yine olmuyor
Alem bir şekilde tutulmuş aşka
Bir yanı sevdaysa bir yan hep laçka
Samanı bir başka tozu bir başka
Sallasan savursan yine olmuyor
Dünleri takan yok bugünü hiçten
Kime ne kalmış ki giden geçmişten
Ne olur kemikten, çürüğen etten
Anlayıp anlatsan yine olmuyor
Can denilen velet ne imiş meğer
Boşa dememişler cihana değer
Dünya onun olsa yine diyor ver
Verdikçe versende yine olmuyor
Murat Demir
Kayıt Tarihi : 12.1.2005 09:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)