Senin çekirdeğin gecede kalmış Vera. Kabukların, terkedilmiş kasabaların ortasında rüzgarın taşak geçip bir o yan bir bu yana savurduğu kahkülü düşük çalılıkları andıran mermer döşemeli fosfor ellerimde. Son bir kaç gecedir hangi lambayı koynuma almaya kalksam yeni bir savaş nakil edilmiş oluyor müfredata. Savaş suçlusu hiçbir tanrı keman çalmasını beceremeyebilir, buna kızmamalısın: İçimde pusmuş hayallerim canlı bomba olmakla tehdit ediyorlar beni: Tik tak Vera.
Lambalar...Belki ağzı tanrıya dönük lambaları isteyerek okşamadığım için, mutsuz sonla bitiyor tüm bu filmler. Esas kızı en çok figüranlar seviyor Vera. Bende en çok sokak lambalarını seviyorum. Onlar Allah'a daha yakın diye mi böyle Vera?
Ben seni öperken intihar düşünme. Hayal kırıklıklarıyla karnını doyurmanı da istemiyorum senden. Bu artık bir sır değil: Tanrı katından atladığında kimse ölmüyor artık Vera. Çok içtiğinde... Çok, çok sen olduğunda cin çağırma seanslarına önden bir bilet al kendine Vera. Beni çağır. Beni, bir cinin büyük kahverengi gözlerinde unutulmasını istemediğin bir trajedi olarak gör ve hatırla. Beni bu sebepten çağır.
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende