Şafağa doğru muhasebesi biterken gecenin
Yavaş yavaş çözülür sırları bilmecenin
Ve kurur sessizce Cellad'ın baltasında kan
Ve bilmece çözülür dağılır sis duman
Kararı söyler kara divanın kızıl şahı
Almamalıydı cellad böyle ağır bir ahı
Oysa Cellad haklıdır paslı karanlıkların
Kokuşmuş leş kargalarının pis kalın
Boynu vurulmalıydı aşkın celladı
Suçlanmıştı şimdi kesin emirdi infazı
Ama hiçbir güç yanaşamadı infaza Cellad
Korkmuyordu köpüren kızıl şaha inat
Sabaha doğru yıldızları sönerken gecenin
Unutturup siler mi hayat adını sevgilinin
Gururum kemirdikçe aşkın şahdamarını
Beliriyor içimde belli belirsiz bir anı
Karanlık soğuk dışarda yağmur yağıyor
Ben seni düşündükçe içim aşkınla yanıyor
Ve hatırlıyorum bana bir gizli bakışını
Ve vuruyor boynunu gururumun Aşkın Celladı
Hani gülümserken bize batan güneş
Hani yakarken akşamı bir kırmızı ateş
Seni seviyorum demiştin hayalim oldun
Ben de seni seviyorum gönlüme doldun
Vur baltanı Cellad vur kızılşah kudursun
Ver kalbimi Cellad ver sevgilimin olsun
Kayıt Tarihi : 22.3.2008 15:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!