Aldırma Dünya'ya, üzme kendini,
Kır nefsinin fani zincirlerini,
Göster muradına ermiş birini,
Ümitle yeşerir, bu hayat gönül.
Cerrahların ellerinde inlerken,
Kesildi,dikildi kaç kez bu beden,
Acılar üstüne hep bal sürdün sen,
Çileleri, nimet diye tat gönül.
Kanatlandın, yüksek dağlardan aştın,
Gezdin nice diyar, gurbet dolaştın,
Gözyaşı akıttın, sel olup taştın,
Sende etmedinki, az feryat gönül.
Kime kalmış malı,mülkü,sarayı,
Senelerce verdin her ay kirayı,
Şükür ile sardın birçok yarayı,
Tükenmez servettir, kanaat gönül,
Ne darbeler yedin ciğerlerinden,
Çok of çektin, nefes aldın derinden,
Darılmak olurmu can dediğinden?
Sevgi çiçeğini hep yaşat gönül.
Haksızlığı yerdin, bir an susmadın,
Fani sevdalara bel bağlamadın,
Kefen sermayendir, kabir konağın,
Her dem et Allah'a itaat gönül.
Paklamadan yüreğinin kirini,
Söylüyorsun vuslat türkülerini,
Kapatmadan dünyanın defterini,
Kendine ölümü hatırlat gönül.
Dön bak uzun yıllar geçmiş aradan
Kimler gelip, göçmediki buradan,
Yardımcın olursa yüce Yaradan,
Geçersin yol olur o Sırat gönül.
Ecel şerbetini nihayet tattın,
Dünya'ya sığmazdın, mezara yattın,
Kıymetli ömrünü ucuz mu sattın?
Ver baş başa amelinle yat gönül.
Kayıt Tarihi : 25.1.2009 14:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!