Velid ile Sevcan hikayesi Şiiri - Yorumlar

Mevlüt Yanar
420

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Velid ile Sevcan

Eğirdir Gölü ne güzeldi o gün.Göl gibi engin duygularla dolu bir grup üniversiteli geziniyordu kıyıda.Japon turistler de her zaman olduğu gibi gülümseyen tavırlarıyla oradaydılar.Ufak tefek zarif bir kızı galiba kendilerine benzediği için yanlarına alarak fotoğraf da çektiler.Adresini aldılar resmi gönderebilmek için kızın.
Velid yıllar sonra hatırlamaya çalışıyor o gün ve sonrasında yaşadıklarını…Kopuk ve ayrıntıları silinmiş durumdaydı bu film. “İlk ne zaman fark etmişti Sevcan’ı? ” Çıkaramadı.Ama bu gezi ve resim olayını ayan beyan hatırlıyordu işte.Varsın teferruatlar bilinmesin.Bu güzel,zarif,gözleri sevgiyle bakan Sevcan Japon turistlerle birlikte kazınmıştı Velid’in zihnine.Eğirdir Gölünün yeşile çalan mavisi,şehrin sırtını dayadığı sarp yamaçlar ve kayalıklar nasıl gözlerini yumunca karşısındaysa; Sevcan kız da karşısındaydı.
Sevcan Kız,sosyal açıdan da grubun önde gelenlerinden olduğunu göstermekte gecikmedi.Aslında çekingenliği,ürkekliği,belki biraz taşralılığı ki Velid bunları daha sonraları fark etmişti; ona apayrı bir cazibe,sempati ve üstünlük kazandırıyordu.Geri dönüş yolculuğunda otobüsün ön kısmında,elinde mikrofon söylediği; “Hani o bırakıp giderken seni –Yüzüme bu türlü bakmayacaktın.” Şarkısı ruhlara işlerken,Velid şarkıya ve Sevcan’ın içinde uyandırdığı tuhaf kıpırtılara ne tür tepki vereceğini şaşırmıştı.Hatırlamıyordu ama belki de en fazla kendisi alkışlamıştı Sevcan’ı.
Bu dışavurumsuz güzellik ve şarkı arasındaki mükemmel uyum nasıl gerçekleşmişti acaba.Bir taşra kasabasında bir genç kız hangi duygular içinde bu şarkıyı kendisiyle özdeşleştirmişti.İşte bu cümleyi Velid uzun zaman sonra düşünmüş ve yazdırmıştı.
“Başka neleri hatırlayabiliyorum” diye Velid zihnini zorladı. İşte bir gün…Öğle arasında,kantinden dönüşte sınıfta kısa bir sohbet yapmışlardı.Söz neleri nereleri dolaştı,unutmuştu,fakat makyajla ilgili,”makyajsız dudaklarının daha güzel olduğunu” Sevcan’a söyleyiverdiğini hatırladı. Evet evet ayrıntılarda bir şeyler geldi aklına. O günlerin moda dudak boyası gri parlak bir renkti.Sevcan’da o rengi belirgin bir şekilde sürmüştü. Velid latife yollu “Niçin soba boyası sürdün dudaklarına? ” demişti ve Sevcan’nın hayretle büyüyen gözlerini görünce; şaka yaptığını belirtmiş ve az önce söylediğimiz gibi “Makyajsız çok daha güzel olduğunu” söyleyivermişti. Sevcan gülümsemiş ve sınıfa girenler olduğu için sohbet noktalanmıştı.

Tamamını Oku
  • Ahmet Yazıcı
    Ahmet Yazıcı 26.11.2007 - 22:19

    Çalışmanızı kutlarım ,
    devam elbette selam ve dua ile..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta