seni içimden terk ediyorum demek isterdim...
seni severken sen olmuşum
içim sen
dışım sen olmuş
bak seni içimden bile terk edemiyorum
şimdi buğulu cam üzerine çizdiğim seni terk ediyorum doğan güneşle...
Biri vardı geçmişte kalan
Ciğerimi ateş gibi yakan
Kaçışların çıkmaz sokağında o vardı
Ellerimde ıslak bir mendil gözyaşımı sildiğim
Yalan yanlış ne varsa koyduğum cebim bile delik
Geçmişi düşürmüştüm köşe başında
Yollar da yürürken kendi gölgeme bastım canım yandı
Bu sabah sensizlikle seviştim bıkmadım usanmadım
Ağır ve kederli bir gözyaşı döktüm kareli gömleğime
Kareler düzlem oldu bedenimde
Titreyen sesim ise bir girdabın merkezinde kara nokta
Hak yemişler çöreklendi beynime
yanan bir ateşin külleri idin aslında
tüten duman... duygular....
Olmamışlığın olgusuydu
karanlık bir duş kabinin de gölge gibi
haykırmak ve ağzından çıkan salyalarla
defol git derken gözlerinin damarları parlardı mı
VE BEN…
Ve ben koşmuştum sana bir kelebeğin ateşe koştuğu gibi
Dağların altında kalan bir serçenin hüznü var üzerimde
Sevdadan umudumu kestim
Senden elimi çektim
Vurma kapıyı ey sevda
duyacağın boşluğa çalan bir sestir
yankılar kulaklarına koşar adım dolarken
bende ki sen sinsi adımlar kaçar
vurma kapıyı ey sevda
YAĞMUR
Sanki yalancı bir yağmurdun sen
Hani o en sevdiğin o küf tutan dudaklarım da
Yağmur yağdıktan sonra güneşin çıkması ile kaybolurdu ya
Kayboldu yağmur..
YAĞMUR DU
Sanki yalancı bir yağmurdun sen
Hani o en sevdiğin o küf tutan dudaklarım da
Yağmur yağdıktan sonra güneşin çıkması ile kaybolurdu ya
Kayboldu yağmur..
Yolcu yolunda gerek
Bizimse ayrılmamız gerek
Sevdiğim her şeyi bıraktım senle
Gecenin mavisinde gitmem gerek
*
Vazgeçti yüreğim vazgeçti




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!