Döner gözdeki yaşlar, gün guruba inince.
Çünkü vurmaya başlar, hasretin ince ince.
..........Hasretim kaç senedir, uzadıkça uzadı,
..........Yoksa, hasret mi nedir, sevdanın diğer adı.
Ne ümitlerim vardı, o yeşil gözlerince,
I
Sevgili, dünya kadar, sevdim desem seni az.
Boşsa gönül defterin, ne olursun beni yaz.
Son nefesle son bulur, bil ki artık bu niyaz.
Boşsa gönül defterin, ne olursun beni yaz.
I
Bir hayırsız yâre yandın, gel de gönül geç şimdi.
Ayrılık mı, ıstırap mı, istediğin seç şimdi
Var da yanmak başka aşka, lâkin vakit geç şimdi.
Ayrılık mı, ıstırap mı, istediğin seç şimdi.
Unutma!
Hakir görme fakiri, mülküne güvenip de,
Bütün dünya mülkünü, yakmaya bir köz yeter.
Yürü hayat yolunu, yürürmüş gibi ipte,
Bir gönül ülkesini, yıkmaya bir söz yeter.
Velveleyle geçen dünü, uzunca bir düşe saydık.
Yiten baba öğüdünü, gökte uçan kuşa saydık.
Gaye bilip, yatı-katı, koştu durdu, gönül atı,
Dünya için icraatı, firesi bol işe saydık.
Neyleyim sevgili, yıllardan beri,
Perişan halimi, görmedin gitti.
Gönlümde açılan, gonca gülleri,
Sonbahar gelmeden, dermedin gitti.
Gözlerinde daldım, hoş bir hayale,
Sende derlenmiş Hudâ’dan, cümle hazzın örneği,
Bil ki gönlüm arzular hep, gül cemâlin görmeği.
Hak nasip eyler mi bilmem, gonca bir gül vermeği,
Bil ki gönlüm arzular hep, gül cemâlin görmeği.
Şimdi yıllar var ki aşkım, karşı dağlardan yüce,
O yeşil gözlerle, öyle baktın ki;
Yavru bir ceylanın, bakışı gibi.
Şu garip gönlümü, öyle yaktın ki;
Mecnunu Leyla’nın, yakışı gibi.
Şu cihanda yoktur, benzerin bil ki,
I
Anla artık ey gönül, yok nasibin sevgiden,
Gör ki, yalnız gam, keder, dert bırakmış her giden.
Bildiğin o sevgiler, eskidenmiş eskiden,
Gör ki, yalnız gam, keder, dert bırakmış her giden.
Kullar Kul Olsa…
Hiç diyar-ı İslam, inler mi yasla?
Hakkın nazarında, kullar kul olsa…
Geriler mi hayır, şerre kıyasla?
Semâya açılan, eller el olsa…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!