Susmayan bir türkümüz anlatamadığımız öykümüz ve kural dışı düşlerimiz vardı.
Tarifsiz bir haldeydik öylesine umarsız ve sadıktık sevdamıza
Coşkumuz rüzgarın ahengiyle raks ederdi ve onunla yaşamak sınırsız bir zevkti.
Korkular hepten şaka gibiydi gerisi boş ölüm bile vız gelirdi o kadar delice gözü kara sevilirdi.
Kayışını izlerdik bulutların ve yıldızların bizim sevdamızın ritmiyle öyle görmek ister ve öyle anlardık hayatı.
Herkesle barışıktık aldığımız nefesten kendimize kadar ondan sonra uyumluyduk herşeyle hayatın bütün güzellikleriyle zulüm dışında.
Bosnada kuşluk vakti ve mostar köprüsü güzelliğinde gözlerin.
Tuna nehrinin derin ve coşkun akışına benzer yüreğin.
Nil'i mübarekte dolanmak gibi okuyup tenini iskenderiye fenerine benzettim ellerini.
Ben seni sevmekle çocuklar gibi sevindim ve sevdanda hep umudu hayatı ve yaşamı gördüm.
Esmerliğinde en güzel rüyaları tanıdım ve sevginin tadına vardım.
İz düşümlerine ve al benilerine takılmışımdır dört mevsim.
Zaman acımasız davrandı bize,herkese olduğu gibi.
Gerçekte ne ben sevmiştim seni nede sen sevmiştin beni.
Beraberliğimiz bu hale nasıl geldi,aklımda almıyor hani.
Seninle sevgili değilde dost olmalıydık,öylece kalmalıydık.
Yazık ki geç farkına vardık ve nihayetinde ayrıldık.
Ortak yönlerimiz yokta değildi seninle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!