Buhar oldu uçtu ömrüm
Susuz kalmış göl gibiyim
Eşim dostum terk eyledi
Bağ bahçesiz çöl gibiyim
Baykuş tünemiş üstüme
Hazan vurmuş gül gibiyim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tebrikler hocam...Her daim saygımla.
GÜZEL VE ANLAMLI ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM...BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLER KALEMİNİZİ KUTLARIM...TAM PUAN....SEVGİYLE VE ŞİİRLE KALIN...SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
Buhar oldu uçtu ömrüm
Susuz kalmış göl gibiyim
Eşim dostum terk eyledi
Bağ bahçesiz çöl gibiyim
Baykuş tünemiş üstüme
Hazan vurmuş gül gibiyim
Hani çoluk çocuk nerde
Yaprak dökmüş dal gibiyim
Felce uğramış sol yanım
Vurgun yemiş kol gibiyim
Yıkılmış tüm köprülerim
Kervan geçmez yol gibiyim
Bir namerdin peteğinde
Şekerlemiş bal gibiyim
Ummanlara terk edilmiş
Yosun tutmuş sal gibiyim
Dere tepe aşıp giden
Deli dolu yel gibiyim
Yıkıp döküp viran eden
Boz bulanık sel gibiyim
Yükü vurdular sırtıma
Semerlerde çul gibiyim
Ol Kâbe'nin kapısında
Boyun büken kul gibiyim
Dertler binmiş üzerime
İki büklüm bel gibiyim
Söyletmeyin vefasızlar
Mızrap yemiş tel gibiyim...
MUHTEŞEM BİR ŞİİRLE DÖNMÜŞSÜNÜZ ÜSTADIM. BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMLE BİRLİKTE GÖNÜL DOLUSU TEBRİKLERİMİ SUNUYORUM. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Vücut bitmiş yorgunluktan
Gönlüm küsmüş hayırsızlıktan
Yürek bıkmış vefasızlıktan
Yalnız koydun el gibiyim………..Nuh Comba.
Değerli dost bu anlamlı şiirini beğenerek ve zevkle okudum .
Sizi ve katılımcı dostları kutluyor sevgi ve selamlarımla hoşçakalın
Sevgili Kardeşim Sayın: Yunus Karaçöp
Muhteşem bir kurgu, müthiş bir final , su gibi akıcı Çok güzel bir şiir olmuş.
Beğenerek ve saygı duyarak Şiirinizi okudum.
Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimle birlikte sayfanıza geldim.
Hürmet ve sevgilerimi getirdim sayfanıza ... Lütfen kabul buyurunuz.
Kaleminiz her daim kudretli, İlhamınız eksilmesin diyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun. Şiirin hakkı olan : Yirminci Tam Puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
Felce uğramış sol yanım
Vurgun yemiş kol gibiyim
Yıkılmış tüm köprülerim
Kervan geçmez yol gibiyim
Şiirinizi okuyunca... bir kez daha inandım kötü gün dostu olmayanların var olduğunu...
Her yaşamda bir ya da bir çok vefasız var işte böyle...
Vefasızlığı görmekte iyidir. En azından insan hayattan ders alıyor... gerçek dost olanı olmayandan ayırıyor....
Güzel şiir.
Tebrik ve saygımla
Dere tepe aşıp giden
Deli dolu yel gibiyim
Yıkıp döküp viran eden
Boz bulanık sel gibiyim
dört dörtlük şiir tebrikler
Düşüncelerini özgür bırak...
Ruhun Hürriyetine kavuşsun......Yunus Karaçöp---SEVGİLİ KARDEŞİM YUNUS CANI BU GÜZELİM ŞİİRİNDEN DOLAYI KUTLUYORUM
Bu diyarlara atılmış
Duraksız bir yol gibiyim
Bakiyi tutmaya muhtaç
Bir fukara el gibiyim
Mustafa Çalışkan
Yine incilerini dökmüşsün muhterem ağabeyim, göndermelerle birlikte, Yüzümüze vurmasan olmazdi vefasızlığımızı :) Ama hak ettik sanırım. Şaka bir yana seni gönülden seviyorum. Eminim seviyoruz desem dostlar adına da yanlış söylemiş olmam.
Kalbi Muhabbetlerimle.
öncelikle geçmiş olsun dileklerimi bildirir Allahtan şifalar dilerim...Çok güzel bir şiiir okudum.Yüreğine sağlık kalemin daim olsun
Bu şiir ile ilgili 143 tane yorum bulunmakta