Sene 1947
Henüz yavrusunu doğurmamışken zemheri soğuğu
Kuru ayaz, kuru gök, kuru dal gibi gecekondu rüyasında
Henüz koklanmamış bir gül gibi yanık tezek kokusu
Sivas ırmağında
Doğar tüm karıncalara inat
Doğar iri cüsseli adam
Annesinin sancısı
İri yüreğinde saklı
Kırık bir divan
Ağlaması yasaklı
Büyür sefaletin yanında
Kırmızı yanaklı
Kızıl saçlı
İri cüsseli adam
Sene 1967
Yükü ağır dünyada
Hamal babası
Bakamazdı iri cüsseli adama
Çaresi yoktu
Yıkacaktı yüreğindeki yanık kerpiç duvarları
Koklamamıştı oysa
Bir gül gibi annesi kızıl saçlarını
Kalamazdı artık bu kurak coğrafyada
Bırakmalıydı yarin yanağını
Ve düşmüştü yollara
Yolu uzun, zehiri tükenmeyen bir yılan
Ayağındaki postal
İstanbul yalan
Hayin pusudur sessizlik
Kanayan yarasında
İri cüsseli adam ağlamakta
Dehliz sancısında
Beyoğlunda bir barakadır yatağı
Yıldız kokan döşeğinde
Düşünde annesi ve kızıl saçları
Bir gül büyütür yüreğinde
İri cüsseli adam
Haykırmakta
Boğazdaki martılar gibi
Dilinde yanık bir Sivas türküsü
Daha bitmedi öyküsü
Sene 1992
Günlerden 14 Ocak
İstanbul soğuk
Derece eksi dört
İri gövdeli adam yaşı kırkdört
Kovup çıkardılar evinden
İki parça eşyasıyla
Yanında çocukluğunun zemheri soğuğu
Birlikte yürüdüler taksim meydanına
Havada ölüm sağuğu
Meydanda evsiz kediler
Öksürük kadar yakın
Annesinin kulağına fısıldadığı türküler
İri cüsseli adam
Oturdu aşkların kazındığı tahtadan banka
Üşümüştü elleri
Üzerinde ağır bir karınca yorgunluğu
Üşümüştü
Öksürüyordu
Uyku girmedi önce gözlerine.
Yarını düşünüyordu
Dinecekti belki yarın
Gecenin bıraktığı mirası
Ciğerindeki hırıltısı
Yorgundu
Uyudu
Bir daha uyanmadı
Önce gözleri kapandı
Sonra parmakları
Boynu büküldü sonra
Bir figüran gibi öldü;
Dudağındaki gülümsemeyle
Taksim parkı sessizce
Misafirini uğurladı
Bir Sivas türküsü gibi
Yarasını bağladı
Yatar Yadigar Ejder
Uzun upuzun gecede
Koca gözleri ateş
Yanan yüreğinde
Yatar YADİGAR EJDER
Bir daha uyanmamak üzere
Çöpçüler buldular ölüsünü
Yüzü kaskatı
Elleri mor
Son filmiydi onun
Başrolde azrail
Senarist böyle yazmıştı oyunu
Yadigar donup İstanbulun göbeğinde
Ölmeliydi
Vefasız çam
Onu tarihe gömmeliydi
Son filmiydi
Yadigar ölmeliydi...
Kayıt Tarihi : 25.5.2011 08:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!