Dibe vuruşumuz bundandır,elimizle çekmedik kürekleri,
Verdik birilerine güvendik,dibe vuracağımızı ne bileydik,
Ağlamak yok,sızlamak nafile,yakışmadı,yakışasıca ağlamak,
Verdik gönlümüzü kıymet bilmeyene,güvendik,dibe vuracağını ne bileydik..
İki satırlık aşkları,roman sanıp musallat ettik ömrümüze,
Aşk ehli sandık,verdik aşkımızı eline güvendik,aşktan bi habermiş ne bileydik,
Bundandır işte dibe vuruşumuz,sevinin düşmanlar gün sizin gününüz,
Yakışmadı yakışasıca ayrılık,bugün gülme günüdür doya doya gülünüz..
Yaş otuzbeş ikinci baharın hazan mevsimi,yakışmadı ömrümüze,
Bu hazan,son hazan dostlar daha sevmek mi tövbe,
Sevdi sandık,yakışmadı yakışasıca hazin ayrılık,
Kalbimiz temiz,sevdik güvendik,oysaki hiç sevmemiş nerden bileydik..
İki satırlık insanları roman sandık,aldık hayatımııza,
Sevgimize,yüreğimize güvendik,para etmiyormuş nerden bileydik,
Gün gelir,ömür biter,birgün dibe vuranlar buluşuruz,
Sevdi sandık güvendik,vefasız çıkacağını,bizi satacağını nerden bileydik...
Kayıt Tarihi : 5.1.2008 11:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
UNUTULANLAR,,UNUTANLARI,ASLA UNUTMAZLAR....BİR İHANET BORCUM OLSUN......GÜN GELİR BABALAR GİBİ ÖDERİM.....BEN BORCU SEVMEM......:(ihanetin bedelini arkadan vurmanın bedelini ödemeye gücü olanlar ihanet etsin.. :)
![Murat Avcu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/05/vefasiz-144.jpg)
Nereye varıldığı elbette önemli.Ama nereden yola çıkıldığına bağlı biraz da.Şiirin hikayesini okuyunca
olay çözülüyor...Çok içten bir paylaşımdı....Teşekkürler...
Ahde Vefa
“Yıldızları topladım gözbebeklerinden
Saçlarının her bir teli ipekten
Öksüz bir çocuğum senden ayrıyken.
Sensiz geçen günlerimi yok saydım
O yüzden bak büyümedim meleğim
Günleri say, yakında döneceğim.”
Bilmem kaçıncı kez okurken
Düşürdü titreyen ellerinden.
Yazıldığı kağıt artık sararmış
Dizeler gözyaşlarıyla yıkanmış
Bu nedenle birbirine karışmış
Kutsal bir belge gibi eğilip
Koklayarak aldı düştüğü yerden
Sakladı özenle yine Gülçehre…
Kuş sesleri geliyordu arka bahçeden,
Mevsim bahar mıydı ne?
Oysa yüreğinde zemheri ayazı
Yıllardır dindiremediği bir sızı.
Eğer mevsim baharsa
Neydi bu zamansız yaprak dökümünün hızı?
Ah anladım; onlar, umut ağacının yaprakları…
Konsolun üzerinde eski, el oyma bir ayna
Hırsla dağıttı saçlarını, baktı aynaya
Taradı bilinçsizce belki bin defa
İpek miydi her bir teli hala?
Gözlerindeki yıldızlar sönmüştü oysa
Yüreğine kırağılar yağmıştı
Artık her mevsim hazandı...
Loş odasında bir çeyiz sandığı
Yıllardır kapalıydı kapağı.
Uzandı açmaya, eli geri gitti;
Bir nişan yüzüğü, bir mendil, birkaç dantel,
Hapsetmişti gelinliğini ve gençliğini
Sırlarıyla birlikte sandığına Gülçehre…
Ne kısmetler çıkmıştı da
Bakmamıştı hiçbirine göz ucu ile.
Salondaki CD çalardan
Madama Butterfly sesleniyordu
Kendininkine benzeyen kaderiyle.
Yurt dışına görevli giden nişanlı
Evlenip dönmüştü Alman Erika ile
Niyet etti etmesine de
Harakiri yapamadı bir türlü Gülçehre
Günahtır diye…
Küçük bir evleri olacaktı bahçe içinde,
İki çocuk isterlerdi; biri kız, biri oğlan
Eğer Yaradan verirse hediye.
Oysa ne diller dökmüştü
Giderken vefasız nişanlı;
“Sensiz nasıl geçer o uzun geceler?
Sensiz yaşamak bana ölümden beter”
Daha neler neler…
Yalanmış demek ki bütün yeminler
Tutulmazsa neye yarar vaatler?
Gözlerinden güz yağmurları düşerken yere
Aldığı son mektubun sıcaklığı yüreğinde
Anlayamadı bir türlü, sordu Gülçehre:
“Nişan yüzüğün bile duruyor bende,
Ahde vefa bu mudur?
Bu mudur sence? ...”
Mayıs 2008 / Naime ÖZEREN
Sevgimize,yüreğimize güvendik,para etmiyormuş nerden bileydik,
Gün gelir,ömür biter,birgün dibe vuranlar buluşuruz,
Sevdi sandık güvendik,vefasız çıkacağını,bizi satacağını nerden bileydik...
Güzel dizelerdi,tam puanımla kutlarım,tebrikler
TÜM YORUMLAR (32)