Ömür dalları hazanda dökülür yaprağım
Rüzgara kapılmış gazel gibiyim
istemem duyulmasın feryadı avazım
Yağmuru özleyen toprak gibiyim
Hasretlik çökerken içime dudak bükerim
Gülmeyi unuttum geçen güne yanarım
Kurumuş göz pınarı kesilmiş yaşlarım
Yolcusuz kurumuş virane kurna gibiyim
Bitmedi bu hasretlik bitmiyor neden
Kim yazmış bu yazıyı anlıma neden
Dudak çatladı gün akşama dönmeden
Sanırsın çöle dikilmiş ağaç gibiyim
Nevruzları unuttum kışlar döşümde
Sevdasını taç yaptım durur başımda
Ayrılık gölge gibi neden peşimde
Göbeği bir kesilmiş ikiz gibiyim
Çağırırım Yunusu rehberim benim
Hak rızasıdır istesin canı vereyim
Gel desen gelemem şimdi meleğim
Ayağı prangalı müebbet mahkum gibiyim
Mutluluk firarda uğramaz kaçtı
Güneşin sözü vardı bir gün bana da doğacaktı
Sabah ısıtmayan güneş akşam ısıtmaz ki
Geçtim yaşamdan kara toprağı özler gibiyim
Gönlün son sayfasına ayrılık yazıldı şimdi
Vefan dikiş tutmaz yar o dünde kaldı
Vur mezarcı vur kazmayı elveda vakti
Fani dünyada hiç yaşamamış yalan gibiyim
Kadri Kırmızıtaş
22/06/2017
Kayıt Tarihi : 30.6.2017 21:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!