Ademoğlunun İntizarı
Sükûnet indi başıma, bir muştu gibi,
Gece çöktü omzuma, yıldızlar sessiz.
Ne bir rüzgâr konuşur, ne kalbim gibi,
Sözsüz bir bekleyişte, gökler ilgisiz.
Ayrılık
Eskiden ne kadar yakındık, şimdi bir o kadar uzak.
Yollar biçare, dargın...
Zaman küsmüş, mevsimler solgun;
İçimde sen, dışımda suskun.
Bedevî
Bu Nisan ortasında üşümek reva mıdır,
Bu bedene, bu akla, bu ruha?
Bu bedevi yalnızlığı, sarhoşluğunu…
Bir Anka Misali
İstenmediğim bir yermiş meğer;
gelişimle değil,
gidişimle hafiflemiş orası.
Boş bulunmuş kalbim...
Bir Nakış
Yazı ile, kelam ile, bir bakışla
Anlattı derdini sessizce...
Yetmedi bin kelam,
Sustu kelimeler nihayetinde.
Bir Talebenin Manevi Yolculuğu
Onu hayatımda bir rehber bildim,
Nasip ile nesep arasında bir çizgiydi.
Bir kelâmıyla kalbimi ilimle yoğurdu,
Sözleri bazen umut, bazen özlemdi.
Farkındalık
Farkındadır sevgimin,
Gözlerimden taşan sessizliğin.
Farkındadır beklentimin,
İnfilak
Bitti
Yalnızlık mı? Hayır,
Sevdan mı? Hayır,
Kırgınlıkların mı? Hayır,
İnkılâpı Terbiye
Suskundum, sessizlikle dost oldum.
Seslendim, yazdıklarımda boğuldum.
Gecenin koynunda kayboldum,
Sanki karanlıkta var oldum...
Kaderin Kaftanı
Bize hep bir kaftan biçtiler,
Hiç sormadan, dinlemeden...
Bilakis kendimizi anlatmaya yeltendikçe,
Yanlış anlamaların kıyısında kaybolduk.
Sitemimiz oldu nihayetinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!