uzun bir arayıştan sonra bulup
kapı eşiğinden uğurladığım onca vefa…
eskiden böyle sinmezdim
ateşini yaktığım şüphenin sessizliğine
durmaksızın yanan bir alevin üstünde tüten
avucumdaki şu sefil bahar, uzatsaydı iklimi
ceylan yağmuru izlemek zorunda…
yıllarca ezberimde tuttuğum hakikat
duyguya yaşam soluğunu veren güç
yürüdüm aşkın ve yontulmuş bir taş gibi
sonsuza bakabilenlerin izinden
bulutlandım, yağdım sürdüğüm yol boyunca
ışığı önünde sözler buldum, dindi fırtına
tutundum eteğinden, soluğunu ödünç aldığım ömrün
hiç denemedim sözü ışığa tutmayı
zaten acemisiydim tenimde gizlediğim zamanın
belki bunun için silindi yolumun çizgileri
zamansız bir vedanın dilsiz dalgınlığıydı
içimdeki hüznün gözlerime yaslanan gölgesi
kapıldım işte arsız bir şölenin sahte coşkusuna
mevsim söze, gözyaşı tele düştü
alıngandı nota, mızrap alıngandı
kaçamak bakışlarla yıldız arayan gözlerimde
büyüdükçe büyüdü yokluğunu içinde taşıyan sis kümesi
çok dallı bir ağaç gibi sardı her yanı
gizli bir heves olarak kaldı yankılanan sesin uğultusunda
yalansız aşka kurduğum anın heyecanı
Kayıt Tarihi : 18.11.2003 09:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Tombuloğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/11/18/vefa-9.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)