Avuç açardık yağmura,
payımıza hüzün düşerdi
Çocukken Ayna tutardık güneşe,
güneş bile yüz çevirirdi bize.
Şimdi benim mevsimimdir senin oralar..
Kim bilir nasıl meydan okumuşsun ovalara.
Nasıl açmışsın kollarını.
Bahara, papatyalara, mor sümbüllere.
Belki de, senin dalına konardım.
Senin dalında severdim seni.
Bir an
Aşka uyanmış bir deli
Elleri kelepçeli
İşaret eder geceyi
Haykırır çığlıkla
ipe asın beni
Sokaklar
imtihan edilir
ayak seslerinden
Sür dök
Merhametli ellerinle
Bir kadın sevdim,
Kırk yıldır Hiç sevilmemiş,
Örgülü Saçları aşkla hiç taranmamış,
hiç okşanmamış.
Bir kadın sevdim.
Hırs uğruna ölenler merhamet,
Namus uğruna ölenler kıymet bekler.
Bu kent'e geldin geleli
Ölüler çiçek açıyor Mezarda
BU KENTE GELİRSEN MUTLAKA UĞRA
Olurda
Bu kente gelirsen mutlaka uğra
Gel otur yoksul yanıma
Başını dizime koy
Şimşekler çakıyor
Penceriz eve
onlar ki
gittiler
Bir serseri çığlında
Ah be güzelin kızı,
Bir kere Sesin vurulsun kulağıma.
Bellki ki,
günahsız ellerle taranmış saçların.
Kötülük değmez senin kaderine,
Yüzün anne nuruyla yıkanmış diye.
Yorgun güneşin gözleriyle
Gül rengine boyadım yüzünü
Sırt çevirme,
ey gelin duvağı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!