Yine mevsimlerden Sonbahar,
Aylardan hüzün...
Yaşam, Bir kelebeğin ömrü kadar.
Ve son deminde... solan yüzün.
Sessiz bir feryat yüreğini dağlar,
Haykırmak istersin... ama bitmiştir sözün.
Niye vakit geç dersin, Ey Sevdaların Pınarı!
Aşılmaz dediğin dağları, Ferhat delik deşik etmedi mi?
Kor ateşmi koydun yüreğine, dokunmayalım Ey Dilber-i Rana!
Ulaşılmaz dediğin o yerler acep senin yüreğinde mi?
Kapılar mı kapandı, yollar mı bitti yoksa sen mi tükendin?
Kaybolmuş mekanlara, yanlış saatlere mahkum ettin kendini...
Ey DOSTLAR! Bir çift sözüm var size;
Sakın arkadan konuşup gülmeyin yüze
Düşünüp taşınmadan dalmayın her söze
Dostlarınıza sahip çıkın gelmeyin göze
Görünüşe bakıp aldanmayın inin hep öze
Değil namerde, merde bile çökmeyin dize
Yaralıdır yüreğim, bekler yarım kalan diğer yanını.
Aklım firarda, arar durur yürekte kaybolan beni,
Yüreğim isyanda, aklım bastırmakla meşgul seni.
Bilsen ne girdaplar, ne fırtınalar kopuyor içimde...
Akıl ile yürek bilmem kaçıncı savaşında,
Bilmem bu kaçıncı hesaplaşma, kaçıncı kavga.
Duy beni! Ben anlamsız kavgalarda,
Yarını olmayan sahipsiz sevdaların
Pembe masallarında yitirdim inancımı.
Riyakar insanların sahte gözlerinde;
Yanlışı doğrudan, karayı beyazdan,
Adamı adamdan ayırmakla geçti ömrüm.
Sustum, halbuki ne çok sözüm vardı beni yoranlara
Sitem etmiyorum artık, tüm yüreğimden vuranlara
Sadaka verdim ömrümü geçip giden dilenci yıllara
Selam olsun, hayata inat dimdik ayakta duranlara
-vedâti-
Ben yüreğimle sevdim yüreğini,
Tertemiz ve lekesiz...
Seni ben olduğun için sevdim,
Riyasız ve umarsız…
Duruşunu sevdim hayata,
Bütün gücüyle yüklenirken sana...
Firardayım bu gece mahkum yüreğimden..!
Yine sessiz bir hüzün var kalbimde.
Sorma be ey gönül!
’Nedir bu bilmeceler’ diye içimde...
Firardayım mahpus kalmış düşlerden;
Yarım kalmış sevdalardan...
Yorgun düştüm, geçip giden yıllardan...
Firardayım bu gece..!
Ne gam isterim, ne dert, ne tek bir hece...
Söyle be arkadaş diner mi bu yürek!
Biter mi bu isyan, boşvermiş senelere...
Firardayım gündüzümden, gecemden!
İbret aldım, yaprağı düşen her takvimden.
Kelamı kestim tüm sahte yüzlerden,
Özlem var artık yarına hasret günlerden.
’Keşke’lerimi bıraktım... ’İyiki’lerim var şimdi,
Azât oldum zincire vurulmuş fikirlerden...
Asumandır menzilim... Kanat çırpar gönlüm,
Firardayım, yüreğime vurulan kelepçelerden...
Gel be gönlüm! .. umutlara gebeyim;
Anka kuşu gibi doğalım yeniden...
Vuslat günüdür! beraat var;
Firar ettim bu gece ben, bütün dertlerimden...
-vedâti-
Mümkün olanı varken Sevmek,
O zaman zor değil yaşayabilmek.
Baktığın gözlerdeki sevgi ise gerçek,
Görebilmek için yürekten sevmek gerek.
Zordur ey gönül! O zaman bırakıp gitmek,
Vazgeçersin her şeyden, işte budur Sevmek...!
'O' dur bende beni yapan
'O' dur bedene seni koyan
'O' dur aşkla yürekleri yakan
'O' dur kullarına rahmet saçan
'O' dur cümle mahlukatı yaradan
'O' dur kararmış kalplere nur katan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!