Bir inci tanesiydi
Denizin dibinde
Ulaşılmayacak bir güzellikti
Belkide,
Kar tenelerinin kar altında açmayan öfkesi
El değmemiş bir bahar sabahıydı
Martıların taptaze umutlarında
Çığlık çığlığa haykırışların
Sahipsiz voltasıydı.
Dişlerindeki kan kokusuyla
Ölümü balçıkla sıvarken
Eşgalsiz bir ceset gibi
Namerdin susturduğu
Mazeretsiz anıları
Dağlara emanet ediyordu
Ansızın bir yıldız kayıyordu
Tedirgin gözleri kanıyordu
Dar ağacında,soysuz bir idam sabahında
Vedasız düşleri
Asi düşlere armağan ederken
Güzelliklere kast eden ellere inat
Kulaklarında kurşun sesi
Ve
^Ne olusan ol gel^
^Tövbeni bin kere bozmuş olsanda gel^
Şiarıyla
Tutuk bir tabancaydı.
Yıllar yılı,
Kimselere bir damla su vermeyen
Küskün dere yatağıydı.
Neyleyim taptaze sevda masallarını
Ürkek cehennem tutsaklığından,
Uzaklardan geldim
Ben bilirim bu kavgayı yıllardır
Masum ve mazlum bakışlarında
Gül kurusu bir yanın.
Sen işgencelerin sabır kıyısından
İnançla doğan çocuk saflığında
Balyoz gibi sallanan kollarınla
Bir taş olupta
Düşersin,
Yapayalnız Filistin'in
Ve
İsrail'in ortasına...
Kayıt Tarihi : 5.12.2005 03:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)