Git git veda bile etmeden git
Ne olur git git git
Bakma ardına ne olur git
Dayanamıyorum sana ihanetine
Git git veda bile etmeden git
Ne olur git git git
Katlanamıyorum seni görmeye
..
Bir meleğin ayağı takılıp şehre düşer gökyüzünden; düşerken bulutlara tutunma çabası ve boncuk boncuk terleyişi...Aşk kokusu yayılır o terleyişte,buram buram kokusu girer penceremden içeri ve uyanmışlığım.İlk defa duyduğum o kokunun peşinden gidişim,yaklaştıkça ciğerlerimde bir bayram havası,bir solumuşluk.Sabah olmadan bulmam gerekir o kokunun sahibini.Sağıma soluma dikkatlice bakarım ve karanlıkta yankılanan ayak seslerim karışır bir kuşun kanat sesine.Bir kuş neden kanatlanır gecenin karanlığında,neden kanat çırpar yalnızlığa? Anlarım ki o kanat sesinin geldiği yerden yayılır bu koku ve hızlanır adımlarım o tarafa.Düşerken kanatlarının altına sıkışan rüzgar ben yaklaştıkça arttırır şiddetini,uçmaya başlar gördüğüm herşey.Önce bir ağaç veda eder toprağa,peşine bir evin çatısı,baktı ki korkmuyorum en son başıma savurduğu o taş parçası,hatırlamam sonrasını.Gözümlerimi açışımla başımda biriken kalabalığın ortasından gülümser mavi gökyüzü.Bir anda sıçrar dikilirim ayağa,sendelediğimi görünce kalabalıktan biri elini uzatır dolar belime,'Dur! yavaş kalk,başını çarpmışsın' der.Parmaklarım uzanıp yoklar alnımın kenarını,elimde bir kan lekesi.O meleğin kendisini görmeyeyim diye savurduğu taştan kalan tek ispattır bu.Anlatırım kimseler inanmaz.O melek tekrar gökyüzüne çıkabilmek için kanat çırpar ve buram buram kokusu girer penceremden bazı geceler,bense inatla arar dururum.Bir kuş kanat çırpar kalkar dalından yalnızlığa,anlarım ki sürekli yer değiştirip durmakta ve sabah olmadan bulmam gerekir onu.Oysa o koku penceremden her içeri girdiğinde kalkıp peşine giderim,her gittiğimde sabah olur ve ellerimde kan lekesi...
..
Bilirim her vedâ bir başlangıçtır aslında
Bu kez ciddi bir vedâ olacaktır bilirim
Unuttum her şeyi bir şey kalmadı aklımda
Bu son mısralarla benzim solacak bilirim
Bilirim her vedâ bir başlangıçtır aslında
Nefesler duracak, vâdem dolacak bilirim
..
Üzüntülü ve acı hayata son,
Her şeye veda edeceksin.
Bütün sevenlerine, sevdiklerine
Veda et dargınlıklara, sevgisizliklere.
Hatta bütün sevdiklerine bile
Mutlu ol yeni yaşamında
Mazide ne varsa unut
..
Artık kışa veda de
Unutma sen baharsın
Yok olsun
Karın buzun ayazın
Güzelliklere koşsun
Edan endamın nazın
..
Merhaba diyeli ne oldu daha.
Dün bir demeden bugün geldi veda.
Seslenirim ama vermez hiç seda.
Gidene kalma demek, yoktur bende.
Bilemedi O,tertemizdi sevdam.
O veda demese, olmazdı vedam.
..
Ayrılığı şimdi daha iyi görüyorum
Bir şiir gibi geçti günler burada
Sonrası zaten sonradır, bir sona doğru
Son basamağa inerken, inledi heyecan canları
Her basamağı bir zaman gibi
An gibi
Anılmamak gibi
..
Uykularımda rüyam oldun
Aşkımın tek ilaçı oldun
yeter artık be bir tanem
..
eskiden buse çiçekleri açardı suratım da, en güzeli de dudaklarım da açardı! bakışımı sevdiğini söylerdin; gülerdim, gülüşümü de severdin.....
artık kalmadı hiç biri, senin ardından bakışım da gülüşüm de gitti, o gün mıh gibi aklımda şimdi...
kendi ellerimle götürmüştüm seni, daha önce de gidişlerin olmuştu, ne bakışlarımı ne de gülüşlerimi almıştın yanına, yanına ufak bir çanta alıp veda etmeden giderdin, çok geçmeden geri; dönerdin. o gün veda etmiştin!
o gün bavullarını hazırlarken, ben ölmeye çalışmıştım, ölmedim ama bavullarını taşıdım tren garına. sen de iki bavul dolusu eşya, ben de bir tren dolusu hüzün almıştım yanıma....
..
Veda kalbe düşen görünmez kormuş
Gök ağlıyor bugün,ben ağlıyorum.
Sana veda etmek ne kadar zormuş
Gök ağlıyor bugün,ben ağlıyorum.
Gitme desem yalvarsam da nafile
Gidiyorsun,dönülmez bir menzile
..
Şimdi sen, sıcak koynunla buyur et beni.
Nasılsa bir gün soğuk kalbinle veda edersin...
Vaktidir sevişmelerin, durma ateşle beni
Nasılsa bir gün buna da veda ederiz.
Kalma uzak, araya yıl gibi sokulur ibretlik
Güneşe küfrederim gün içimizden soğur!
Gel! Yastığı hep sıcak tutalım!
..
Veda ettim herşeye
Hayallerime,duygularıma,yiğitliğin türküsüne
Veda ettim gençliğime
Sensiz olmaz dediğim günler
Sonbahar yaprakları gibi soldu
Döküldü umutlarım,döküldü hayallerim
Yalnızlığın,umutların,yalancıların ülkesinde
..
Veda
Tükenmez sanırdım, meğer Yalanmış,
Gençlik, bir masalmış, dillerde kalmış.
Şimdi; sevdaların, zamanı değil,
Gayrı hayallerle avunuyorum.
..
veda treni kalkiyor birazdan
kimsesiz cocuk oynuyor ciceksiz
toprak neminde bahar havassi
tozlu vedalar gidenleri getirmez
gülüslerin küsmüs yagmura
yaprak yalnizliginda ellerim
sancilari oksuyor
..
Şarkılara veda
Bu fasıl burada biter
Ellerde sırdaş fotoğraflar
Bakmak ölümden beter.
Gençliğini güzelliğini alıp gitti
Paramparça cümle vardı dudaklarında
..
Çiçekleri soluyor içimin
Yaprakları dökülüyor baharın
Gülüşün güneşi söndürürdü
İçimi titretir her tebessümün öldürürdü
Göç mevsimindeyim aşkının
Veda vakti geldi
..
Söz verirdin tutmazdın,
Hiç sözünde durmazdın
Verdiğin son söz ile
Veda ederken bile
Yaptın yapacağını,
Gördün mü caydığını
..
Birtanem ne oldu?
Hayat yordu mu seni.
iki gözüm
neler söylüyor gözlerin.
veda vakti geldi mi?
..
“Hayatım´dın hayatın´ı mahvettin.
İnsanlığım´dın insanlığından eser yok.
Nefesim´din solunum yolları tıkalı.
”Sevdiğim” derdim ne kadar yalan söylemişim...”
Masum bakışın vardı sen bakarken içimdeki tüm yabancı ışıklar sönerdi.Gözlerinin feri,sözlerinin eri,özlemlerinin nuru başka renkli gözlemlere alırdı.
Sarıldığında o titreyişin bam tellerimi koparırdı.Sevgisinin telleri kopmuş bir elektrik gibi titrerdim sıcaklığında.Gülücüklerin batırırdı güneşi, gözlerin yeterdi geceme.Gamzem okunurdu sinemden.İliklerime kadar hissedişin şavkı vururdu her anıma.
..
sen mutlu oldugun zaman en mutlu mutsuz oldugunda en mutsuz insandın her sabah kalkar işine giderdın ben hergun evde tek kalırdım bigün kapı caldı gelen postacıydı bir mektup verdı elıme içini actım evde sen yoktun mektup sanaydı ıcınde askere cagırıldıgın yazıyordu ilk önce sevindim sonra sonra işte gitme ayrılık zor gitme ama gıtmek zorundaydın artık veda vaktı gule gulesen orda dusmanlarla burun buruna sen onları vuruken benım sevınmem gerek ama ben aglıyordumnerdende bılırdın benım agladıgımı mektuplarında sorardın (sen aglıyormusun?) hayır derdım ama yalandı mektup yollardım cevabı 1 ayda gelırdı bir mektup yolladım cevabı gelmedı hep ruyamda senı gorup kabusla uyanırdım arkandan bırı senı olduruyordu bır gun kapı caldı gelen jandarmaydı ve tanlarında bır tabut içimden ağlamak geliyor ama aglıyamıyordum korkuyordum bu sen digilsindiyeallaha dua edıyordum içimden ama nafıle o sen mıssın oyle dedıler yıllarca agladım sensiz ve sessiz günlerıme sen olsaydın boylemı olrdu inankı yanlız digilim merak etme hic üzülme tam buramda sen varsın bılırımSen mutlu
..