Sorarsan ahvalimi, can bedene emanet,
Senden haber aldıkça, direnip yaşıyorum.
Rabbim den gayrısından dilemedim merhamet.
Pırangalar sıkıyor, bitkinim üşüyorum.
Hücrem güneş görmüyor, buz kesiyor kışlarım.
Uzun kış geceleri, yare boncuk işlerim.
Gölgem ile muhabbet bazen sıkıyor gülüm,
Pek riyakar yalaka, yalancıktan gülüyor.
Rutubetli dört duvar, ölüm kokuyor ölüm.
Günah dolu kabuslar gün geçtikçe büyüyor.
Nefsim ile kol kola, gayri meşru işlerim
Kibrimi dudağından, ısırıyor dişlerim.
Geleceğe, hayaller tutsaktır biliyorsun
Umutlar asuman dan, uzakta görünüyor.
Kardan berrak sevdiğim, gün begün eriyorsun.
Gel gör ölümsüz sevdan, kefene bürünüyor.
Bir melal girdabında çırpınırken düşlerim,
Girdaba su taşıyor, ecel yüklü yaşlarım.
Çetrefilli dünyada ölümde hak amenna
Süleyman'a kalmamış, ki; banamı kalacak?
Rabbim son nefesimi alıversin imanla,
Göçtüğüme yanmamda, sana yazık olacak.
Son arzum gözlerindir, kaşlarım dar ağacı
Zannımca yağlı urgan olacaktır saçlarım.
26.01.2021
Uğur KARAKAYACI
Kayıt Tarihi : 26.1.2021 01:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir 1980 ihtilalinde haksız yere dar ağacına giden gencecik şehitlerin anısına kaleme alınmıştır. Rahmet ve minnetle anıyorum.
![Uğur Karakayacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/26/veda-busesi-41.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!