Ben hep birinci sınıf bir roman olsun hayatım istedim ,insanlarsa beni üçüncü sınıf bir dizinin içine hapsettiler.
Izleyenler de çok şey kaybetti izlemeyenler de, ama en çok da ben kaybettim, izleyenleri de kaybettim izlemeyenleri de.
En sonunda da kendimi kaybettim. Tek varlığım kendimmişim oysa ki...
Şimdi aylar, yıllar, asırlar sonra ben, yirmi üç yaşında, yarı delirmiş aklım, tam yorgun bedenim ve tuzla buz olmuş kalbimle sana geldim.
Ne olur evde ol, ne olur aç şu kapıyı...
Tak tak! Aç kapıyı hem ellerim de üşümeye başladı bak.
Içeriye girdiğimde sanırsın yıl hala 1923, sen ve ben mecliste, bilimin, sanatın,sporun, toplum içerisinde bir birey olmanın ve her şeyden önce insan olmanın çağını yeni baştan yazarız.
Bir oluruz, diri oluruz, sanki bir vebaymış gibi tuttuğun ellerimden tüm dünyaya yayılan sevgi oluruz.
Bunca ateşin, lavın, volkanın içinde bir nehir olur gönlünden gönlüme akanlar...
Acılan bir kapı, yüzüme vuran tatlı bir sıcak hava dalgası...
Sanırsın Afrika'ya kar yağmış, sanırsın bu gece tüm çocuklar tok yatmış, ihtilal olmuş...
Bir geceliğine de olsa bütün insanlık insan olmuş...
Kayıt Tarihi : 2.3.2020 00:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!