Ey sevgili,
Vardı nice talibin,
Makam sahibi, zengin...
Hepsini ittin tersiyle elinin,
Bu garibandı çünkü tercihin.
Şimdi bırakıp gidiyorsun onu da lakin,
Anlamadım niçin?
Ey sevgili,
Sen ekonomisttin,
Sen aklıselim,
Sen âlim...
Benim gibi biriyle bile tuttun çünkü geçim.
Affetmeliydin öyleyse bu cahili,
Ne ise suçu günahı affetmeliydin!
Yüz üstü koymak,
Hem de tek başına,
Yakışmadı sana,
Yakışmadı be helalim.
Haklısın,
Hak edecek kadar seni,
Ne akıllıydım, ne beyefendi…
Hatta kabaydı eşek arıları sokası dilim,
Ağırdı kırılası şu elim.
Ve nitekim
Olur olmaz şeylerden yedim başının etini,
Ama hiç fark etmedim çekip gitme niyetini.
Haklısın,
Çok çektin benden,
Ama anlamamıştım sana zindan ettiğimi dünyayı,
Çünkü ne isyan ettin,
Ne halinden şikayet.
Hatta mazeret bile duymadım ağzından.
Bilemedim, affet,
En güzel günler akıp giderken bilemedim kıymetini...
Öyle seviyordun ki bu gafili,
Ve öyle çetindin ki bu cahil nezdinde,
Ne yaparsa yapsın terk edecek göz yoktu sende…
Lakin yanılmışım, kaçıyorsun şimdi benden,
Söyle nereye?
Ey sevgili,
Bulunmaz senin gibisi,
Çalışkandın, akıllıydın,
Ve öyle tutumluydun ki sen;
Bulup buluşturdun doyururdun en zor günlerde bu tembeli.
Bir müsrifi varsıl edecek kadar emek verdin,
Değer kattın hayata.
Ve asıl mühimi:
Başımı dik tuttun bunca sene,
Ve aktı anlım daima, sayende...
Ey göğsümü gere gere,
Namusum, şerefim, dediğim;
Güle güle nasıl derim;
Gel ya beraber çıkalım yola,
Ya sen de kal yanımda.
Ne olur meleğim, terk etme beni,
Gidip de arkandan meletme beni!
İnan anlayamıyorum,
Evlatlarında iken hâlâ yarısı aklının,
Ve hâlâ kalbinde yalnız “ bu cahil, bu bencil ” varken,
Ve sensiz bir hiçim,
Ne olur gitme biriciğim, diye sana yalvarırken,
Anlayamıyorum inan,
Bu ayrılış, bu zamansız veda neden?
Ey sevgili,
İntikamını mı alıyorsun,
Hayatı burnundan getirdiğim o ilk yılların?
Unutamadın mı o günleri?
Yeni yetme, deli dolu bir fişektim daha;
Sazım sözüm, rakım kadehim, nazım vardı.
Hak vermez bir özüm vardı.
Ve evet, inat etmiştim uzun süre de,
Sorumluluklarımı taşımamaya.
Ama sen,
Deli de olsa kocam, deyip sabretmiş,
Ve o cahili affetmiştin hani!
Yalandı da,
Neden bir değil üç evlat koydun kucağıma?
Ve onca mücadele sonunda,
Topumuzu birden adam etmedin mi?
Gidip de incir mi dikeceksin şimdi ocağıma?
Ne derim ele?
Pek çok üstümde hakkın,
Bilmem nasıl öderim.
Ey sevgili,
Diyemem git, güle güle ben sana;
Sana ben güle güle git, diyemem...
Ne olur ya beni de yanına al,
Ya da gitme, sen de yanımda kal!
Ey sevgili,
Şükür acısıyla, tatlısıyla birlikte yaşandı bir ömür!
İyi ki alın yazım,
İyi ki arım balım sendin.
Bir daha gelsem bu dünyaya,
Sana koşarım.
O kadar güzeldi seninle yaşamak,
Yaşlanmak seninle güzeldi o kadar…
Ağladık, güldük birlikte.
Tartıştık, küfrettik...
Gönül alan sen oldun hep.
Acıyı, sıkıntıyı paylaştık, büyüğünü istedin;
Sevinci paylaştık, fazlasını verdin bana,
Ekmeğin, aşın çoğunu…
Hep özveriliydin çünkü sen.
Asıl hayatı bölüştük seninle,
Azı alıyorsun ha!
Anlamazdan gelmiştim, numaralarını.
Her kararında çünkü beni düşünmüştün önce,
Onun için oyunbozanlık etmemiştim hiç.
Ama bu olmadı,
Ey sevgili,
Gözü yaşlı, boynu bükük kodun beni!
Olmadı ama bu,
Neden düşündün bu kez kendini,
Niçin gidiyorsun şimdi benden önce?
Ey sevgili,
Yine ilk senin geldi aklına,
Nasılsa teslim olacağız hepimiz bir gün Hakk’a,
Deyip çıktın benden önce yola.
Haklısın,
Hayatın yükünü hep sen taşıdın,
Seçim yapmak da tabi ki hakkın.
Dediğin gibi seninki hayatın azı olsun,
Ben hep razıydım senden,
Allah da razı olsun!
Ey, can evimdeki sevgi,
Ruhumdaki huzur,
Sırtımdaki ceket,
Yuvamdaki bolluk bereket;
Hayatımdaki en büyük mutluluk,
Güle güle,
Uğurlar olsun, git;
Yattığın yer cennet- i alâ olsun…
Kayıt Tarihi : 8.11.2010 22:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)