ben gidersem eğer
toplarım fakîrhâne eskilerimi
yamalı bohçama tıkıştırırım birer birer
ardıma dönüp bakmak ne haddime efendim
ben gibi bir fakîre uslu uslu bırakırım yerimi
ben gidersem eğer
ne varsa geçmişime ait
yamalı bohçama tıkıştırmam birer birer
hepsini alıp götürmek ne haddime efendim
zaten nerden bulacaktım öyle uygun bir vesait?
ben gidersem eğer
adam gibi koyulurum yola
kırıtmam, sırıtmam; başım göğe değer
bohçamda bütün can kırığım, yangın artığım
haykırırım; ey bahar, ey güneş, ey aşk: hayırlar ola!
ben gittim
aynada kal sûretim
gölgemde gölgelensin şimdi birkaç gölgesiz
aynada lâl suretim
konuşsunlar dilsiz, sessiz...
23.07.2008 / Güdül / ANKARA
Ahmet Turan Altunsu
ahtual' den......
Ahmet Turan AltunsuKayıt Tarihi : 24.7.2008 00:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hepimizin hayatının koyaklarında sıkışmış kalmıştır mutlaka bu hikâye :)
![Ahmet Turan Altunsu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/24/veda-467.jpg)
Veda şiirlerinin hüznü şiirinize hoş bir sûret bırakmış.
Hüzünlerde olmasa..
Tebrikler. Saygılar...
'Çok güzeldi' demek yetmeyecek..
serbest nazım türünde yazılan şiir, beşlik mısra biçimi ve (sondaki final beşliği hariç) ikinci -beşinci mısralardaki zorlamasız kafiyeleriyle, kendi kuralları içinde titiz bir çalışmanın ürünü olduğunu gösteriyor. İlk mısranın yinelenmesi (tekrir) şiirdeki bütünlüğü güçlendirirken, kırıtmam-sırıtmam,kırığım-artığım gibi seciler (iç kafiye) akıcılığı artırmış
İlk üç beşlikte mütevazi ama onurlu bir vedanın lirik ifadesini buluyoruz.
Ve son beşlik...Bana göre final. Beşlik şekli ve kafiye biçimiylede diğerlerinden ayrılıyor.
Suretim lal,
Suretim aynada kal,
Lal=dilsiz
Suretler zaten konuşamaz.Cansızdır.Dilsizdir.
Şair gider ama aynada kalan sureti bıraktıklarıdır.
Aynada lal suretin sessiz ,dilsiz konuşmasını ister.
Zaten susmakta sessiz kalmakta bir konuşma biçimi,ifade tarzi değil mi?
Ve O müthiş tariz (iğneleme )sanatını kullanarak,
birkaç gölgesizin kendi gölgesinde gölgelenmesine izin veriyor.Mağrur edası bütün görkemiyle kendini değerli zanneden değersizlerin üstüne çöküyor.
İlk beşlikteki o mütevaziliğinden eser yoktur son beşlikte..Zaten üçüncü beşlikte kendini iyice hissettiren dik duruş finalde zirvededir.
....
Finaldeki gölge bana bir şeyi hatırlattı;
Yavuz Selim'in mezar taşına bir beyitle ölüm tarihi(ebcet hesabıyla)düşülür.
'Şems-asr idi,asırda şemsin.' diye başlayan beyitin anlamı şudur. Yavuz zamanının bir ikindi güneşiydi.İkindi güneşinin süresi kısa(yaklaşık bir iki saat) ancak gölgesi uzundur.Yavuzunda padişahlık süresi kısa(8 yıl) ancak yaptığı işler asırları alacak büyüklüktedir.
Tam Bir benzetme değil ama
Son beşlikteki gölge ve gölgesizler bende bu çağrışımı yaptı.
Biraz uzun oldu ama içimden geldi. Sağlıcakla kal arkadaşım.
aynada kal sûretim
Diline saglık
TÜM YORUMLAR (10)