Anne rahmine veda edip geldim
Büyüleyici nidalarla karşılandım
Ninni çağımda, vedayla tanıştım
Veda acısıyla yaşamaya çalıştım
Veda ile yatıp, acı nidayla kalktım
Veda acılarının her çeşidini tattım
Ah ne çok karaymış benim bahtım
Veda acılarına dayanamadı tahtım
Eğer her güz görmeseydim vedalara
Dayanamazdım bunca acıklı nidalara
Hangi yürek dayanır ki o acı feryada
Dağlar bile dayanmazdı ki bu acılara
Nice yıllar yaprak misali veda ettiler
Nice dost ve akrabam bırakıp gittiler
Bin bir çeşit canlılar da veda dediler
Doğadaki her şey veda dersi verdiler
Güneş, nasıl ki her gün doğup batıyor
Güller, nasıl her mevsim açıp soluyor
Aslında, her an veda açıkça görülüyor
Görülmekle kalmıyor bizzat yaşanıyor
Gece gündüz gidiyorum veda yolundan
Hiç eksilmedi veda namesi kulağımdan
Hiç silinmedi veda sahneleri gözümden
Hiç eksilmedi, veda acıları yüreğimden
Kimi beşiğinden kimi ölüm döşeğinden
Her biri bir şeyler alıp götürdü benden
Daha çok anlamamı istemeyin benden
Ben de elveda diyesim geldi dünyadan
Veda etmemiş bir âdemoğlu gösterin ki
Ben de vedasız bir âlem arayıp bulayım
Veda görmemiş bir insanoğlu gösterin ki
Ben de vedasız nidasız bir âlem bulayım
Şair, öyle unutulmaz veda ve nidalar bilir
Ne kalem yazabilir, ne de dil ifade edebilir
Yıllar geçse de nidası kulaklarda yankılanır
Veda acısı, sineleri bir mızrak gibi saplanır
Veda hak olmasaydı, Nebi veda eder miydi
Veda olmasaydı, hiç ahde vefa bilinir miydi
Ben de O’nun veda acısıyla kıvranmaktayım
Fani dosttan ziyade, baki dost aramaktayım
06.07.2002-19.29
Bayram TuncaKayıt Tarihi : 22.7.2002 11:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!