Yine bir sabah ve yağmur. Öyle masum vuruyor ki kaldırımlara.Gün ışıldıyor asfaltlar gülüyor. Çiseleyen yağmurun ışıltısında. Yine bir sabah ve yağmur. Öyle hüzünlü vuruyor ki toprağa. Bağrı yanıyor toprağın. Bağrı yanmış bir annenin yüreği gibi. Yine bir sabah ve yine yağmur. Vuruyor yüzlerine hayat mücadelesine koşan insanların. Öyle vuruyor ki! Alınlarının teri gözyaşlarına karışıyor. Ve akşam ve yine yağmur. Güneşin ufunetli bakışları selamlıyor bu defa Öyle hızlı vuruyor ki! Ne güneş, ne insan, ne toprak tutamıyor kendini bu hırçın delikanlı karşısında...
Gece tüm güzelliğiyle yarılanıyor şimdi..
Haykırmaya korktuğum düşüncelerimin tutuklusuyum ben.
Söylemekten çekindiğim sözlerim var benim.
Gecenin görkemine kapılıp,aldanıyorum hayatın yalanlarına.
Masumane bir bakışla süzüyorum yıldızları,belki dile gelirler de söylerler hayatın yalanlığını...
Gece tüm istişamıyla sürüyor; yıkılmışlıklardan,çaresizliklerden,aşktan... herşeyden habersiz öylece akıp gidiyor, geceye de yakışan bu zaten.
Sensizliğin öksüzlüğü büküyor boynumu,
uzun gecelerin ardından çılgın bekleyişler başlıyor ömrümde,
ve sen yokluğunun esaretiyle hapsediyorsun beynimi,
ölüm kokan duvarlara.
Yine hattan soğumalarım başladı.
Olur böyle arada, Alışığım ben.
Kendimi bilmezliğin, ne yaptığımı bilmezliğin dibine vururum.
Hayat bana Acı kahve tadından ibaret olur.
Dilimi,damağımı,genzimi; umutlarımı, ümitlerimi... Her şeyi yakar!
Boşvermişliklerle dolu bir hayatın orta yerindeyim anlayacağınız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!