Bir dağ kelebeğidir aşk
Ömrü düşlerimle sınırlı
Yumsam gözlerimi karşımdadır o
Elleri ellerimde
Açsam gözlerimi
Kanatlanıp gidecek
Yalnızlık mevsimidir
yalandır ete kemiğe bürünmüş ne varsa
Kadınlar yalan
fısıltıyla söylenen sözler yalan
aşk(lar) yalan...
Sendeliyor yüreğim
Biliyorum sakatım
Eksiğim bir nevi
Dilsiz dölsüz kısır
Kelimelerim yitik
Dostlarım…
İkindi vaktindeyiz
Ah karanlığa akıyor sular
Babamın çöktüğünü gördüm
Cılız bedeninde binlerce yılın yorgunluğu
Beni sıkıca kavrayan o güçlü eller
Ellerime muhtaç
Gölgesindeydim babamın
gölgesiz kaldım
babasız…
Annem kardeşlerim
Dağıldık
Bir çocuğun elerinden
boşluğa savrulan bilyeler gibi
Sararıyor gökyüzü
Sonbahar en son bahar
Düşüyor bir yaprak daha
Can çekişiyor ruhum
Ruhum bu ne ızdırab
Usulca kendime sokuluyorum
Kimse(m) kalmadı çünkü
İçimdeki boşluğa
Kefen kefen yalnızlık istifliyorum…
Tufandır yaşadıklarımdan arda kalan
Uzakta karartılar
uzakta yaşanmışlıklar
Ve rüzgâr uğultusu
Kavakların hışırtısı
Kati yalnızlık
Bir avuç toprak
Ve
yağmur yağarken sokaklara
Yani ağlarken tanrı
Beyhude bir gülümseyişle güldü boşluğa
Karanlık namına yaraşır karanlıktı
Öykünün neresinde hata olduğuna aldırmadan
Başını yüreğine gömdü adam
Anladı yalnızdı
ve Tanrıya yöneldi kimsesiz
çünkü kimsesizdi tanrı
Ve yalnız…
Kayıt Tarihi : 10.7.2010 23:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!