onun sırrı vardı,benim kademim...birlikte bastık
usulca
kehanet ocaklarının sırlı kapılarında
eli kolu dolu hoşçakallar
su veda
hava veda
kutsal sularla yıkanmış kahinler
son diye sesleniyor,
bilici bakire dudaklarında
güneş kısıyor,
dibi tutmuş ikindi sıcağında,
üç vaktine az kalmış çingeneler
kendini kırbaçlıyor köleleşmiş duygular,
ayak seslerini geri isteyen şehrin sokaklarında
gözlerini bağlıyorlar dünün,
birlikte sıkılmış iki el
soğuyor dökülmüş kurşun
ölüyor yarının habercileri...
yaraya tuzdur şimdi;üç bayrak,deniz,seyredilmiş iskeleler
ve upuzun gölgeniz...
gök kuşağını beline bağlamış buluta,
eşlik ediyor
yaseminli sokakların,
kahverengi bakan kadınları
bakışıp duruyor,
gölgesine adres soran gün
kendine yakın bulduğu gökyüzüyle
kıyım bu diyor,
reşit olmayan bir aşk
ardından sessizce çekilen denize
üşüyor yarınların olmazları...
toprak döküyor fırtınalar,
geride bırakılmış bizlere
teninde düş söndürüyor onca yaşanan
sarkaçta takılı kalıyor an
yaraya tuzdur şimdi;üç bayrak,deniz,seyredilmiş iskeleler
ve upuzun gölgeniz...
suadiyemayısikibinonyedi
Demir Mutlugil
Kayıt Tarihi : 19.7.2017 20:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve upuzun gölgeniz..."
Sn:Mutlugil derinliği olan harikulade çalışmanızı içtenlikle kutluyorum,saygımla
TÜM YORUMLAR (1)