Kahvede iskambil oyunu mu oynasak seninle
Yoksa cami avlusunda kuşlara yem mi atalım
Ve yahut çıkıp meydanın göbeğinde
İnsanların şaşkın,ürkek bakışları altında
Havuzun serin suları altında mı buluşsak
Şehirleri arası terminalin bekleme salonunda
Uyuyarak otobüsü Kaçırdığımız anlar da olabilir
Mesela içimizi ısıtıp biraz da beslenme adına
Şöyle bol sarımsaklı İşkembe çorbası
Fena olmaz aslında
Nargile salonunda ciğerlerimizi doldururken
Damla sakızlı dumanın eşliğinde
İki bardak çaya ne dersin benimle
Olmadı balkonundan su dökeriz
Gelip geçenlerin üstüne...
Ve yahut komşuların kapılarını
Bağlayıp zile basıp izleyelim seninle
Saat yirmi dörtten sonra yıldızlar altında
Şehrin en kalabalık işlek caddesinde
Kokoreç ayran yerken işportanın ortasında
Dans edebiliriz sokak sanatçıları eşliğinde
Şarkı söylerken seslice,nohut pilavda yiyebilirsin
Kilona dikkat etmek şartı ön koşul olmamak üzere
Hafif olan pikapları eş dost arkadaşla birlikte
Kaldırımın üstüne taşırken el atar mısın sende ?
Komşumuzun bahçesinde erik,kayısı, kiraz ağacı
Dökülür yaprakları ama kırılmaz dalı
Sen gözcü olsan kafi; Damağımıza bulaşsın tadı
Komşunun çocuğundan hızlı ve biraz hallice
Vuralım topumuzu uyuyanların duvarından duvarına
Kediler gibi düşürelim peşin sıra vazo ve bardakları
Sen saklanırsın masanın altına ve yahut dolaba
Ben ise ortadayım suçun asıl ve değişmez sahibi
Kimseler görmeden yaptığımız yaramazlıklar
Aramızda sır kalsın, unutma olmaz mı ?
Pekte romantik gelmedi sanırım anlattıklarım
İki mum yak o zaman hemen şimdi
Klasik müzik çalsın taş plakta
Ve iki kadeh kırmızı kayalım masaya
Sıcak bir döşek, hali hazırdır masanın kenarında
Ezberleyerek söylenen bir kaç mısra eşliğinde
Uyuyalım biz sadece koyun koyuna
Sabahta dilek balonu uçurursun en afillisinden
Gökyüzünde kaçan uçurtmalarının ardında.
Kayıt Tarihi : 1.6.2020 01:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!