Yine ikimiz
Balıkçı kayıkları gibi
Yağmur altında
Ceplerimize doldurduğumuz sabahlarla
Saklanmışız çocuklar gibi
Salmışız duygu oltalarını
Yakamozların pırıltılı dünyasına
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bu güzel şiiri 364 gün sonra 1 yıla 1 gün kala okuyorum..Kutlarım gerçekten çok güzel..Yarın bu şiirin doğum günü..şimdiden kutluyorum doğum gününü,,,,,,,,
mehmet kızılay-grup umut istasyonu
milyonlarca yıldız kıskanıyor ha!... Bak ben de kıskanıyorum; tabi insan kardeşini nasıl kıskanırsa..:)
Artık sana diyecek guzel bi laf bulamıyorum... sen bilirsin ne demek istediğimi.... yureğine sağlık canım...
Harikaaaaaa.. muhtesemmm... aktim siirle ..costum...
Harikaaaaaa.. muhtesemmm... aktim siirle ..costum...
(Kapat gözlerini
Öylesine aydınlıksın kirpiklerimde
Milyonlarca yıldız kıskanıyor
Işıklarının yetmezliğinde
Yüreğimiz ki
Taç tanrının ellerinde.........)..bu gece, bu saatte, bu dizeler bitirdi beni.......yine Derince....harikasin Derin....
acitiyo canimi,dokunuyor dokunulmasin istedigim yerlerine icimin ama bekliyorum..bekliyorum siirlerini.. seviyorum. aşk gibi işte..uzak durman ogutlendikce mantiginca, inadina icine kazidiklarin gibi.
Çok hoş ve etkileyici cümleler...şeker tadı verdi.teşeşkkürler Derin (Ensar Cevval)
'Balıkçı kayıkları gibi
Yağmur altında
Ceplerimize doldurduğumuz sabahlarla ''''
.......
Balıkçı kayıklarının yağmur altındaki ıslanmışlığı/her damlasını içilerek yağmurun.../Ve ceplere doldurulan ıslak sabahlar...
la/saklanmak çocuklar gibi...
......
''Salmışız duygu oltalarını
Yakamozların pırıltılı dünyasına
Işıl ışıl renk renk süslenmiş zaman
Koskoca bir okyanusun ortasında
Balıkların sessizliğiyle ''
....
Balıkların sessizliğinde denize salınan duygusal oltalar/Yakamozların parıltılı dünyasına/Koskoca bir okyanus ortasında/Işıl ışıl renk renk süslenen zaman..
....
'''Ve sen
Kapat gözlerini
Öylesine aydınlıksın kirpiklerimde
Milyonlarca yıldız kıskanıyor
Işıklarının yetmezliğinde
Yüreğimiz ki
Taç tanrının ellerinde.........'''
....
Kapanan gözlerde kirpiklerin aydınlığı/Işıkların yetmezliğinde /milyonlarca yılzın kıskançlığı../Ve TAÇ TANRInın ellerindeki yürekler...
Bu kadar güzel ve bu kadar çok imge zenginliği ki bu bütün şiirlerinde var ,zengin..,güzell bir şiir..
Yerli yerinde kullanılmasa imge israfı diyeceğim...
Tebrikler Derin Sevgiler..
'Öylesine aydınlıksın kirpiklerimde
Milyonlarca yıldız kıskanıyor
Işıklarının yetmezliğinde
Yüreğimiz ki
Taç tanrının ellerinde......... '
Cok hosuma gitti. Icerik, dil ve tesbihler baglaminda güzel ve anlasilir bir siir.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta