Uzaklarda büyürmüş aşk
bir başına da yürürmüş sevda
gözyaşlarına özlemler karışınca
iki kaşına inermiş hilal
şakağına ak, sokağına şavkı
sevgili öylesi sıcak öylesi yakın
ve öylesi yumak yumak geceler.
Pençereler buğusundan sıyrılırya
silinir zaman, tutulur an, buram buram sevgili
ucsuz bucaksız düşleredir yol
bitimsiz gelen davet aşklara
kurt kapanında iki sevgili, doyumsuz, soluksuz
öylesi aç, öylesi muhtaç biri birine
ve öylesi pençe ten yırtan.
Göğün göğsünden aşk süzülürmüş bir ayaz kıran
üzülürmüş mavi derin yıldızlar bir an
sızılar daha yar'in yüreği çaresiz
ağlar sessiz bakışlarda bi çare
siyahtır kare, resim yağmurlu, çürür gül
türküsü olur "karagül"
öylesi mağrur, öylesi mahsun ve,
ve öylesi yürek ıslatan.
Ve uzaklar;
bir çocuk gibi kucaklar yalnızlığını beleyip
beklenmedik yağmurlarla baş başa
arşa değen feryat figan isyandır
ihtımaldır gün açar
özü özüne karışır, sözü sözüne
asılır yüzüne keder, dil sus, yürek figan
en doğurgan gecedir bu öylesi, en savurgan
ve öylesi yürek sızlatan....m.ksc
Mehmet Kesici
Kayıt Tarihi : 1.3.2018 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)