doğusuna mürekkep dökülmüş haritaların açılmamış kıvrımlarına yatırıyorum, dipnotlara ulanmış bir hayatın anatomisini.
şiir gibi bir nehir geçiyor gözlerimden,
eğilip elimi sürüyorum
parmaklarımı bir dağın eteklerinde kuruluyorum
dağ ki; turnalara emanetti
turnalar'sa rüyalarıma
ataçlar tutamıyor artık, tasnif dışı tutulmuş öykünmelerin artçı sancılarını
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla