Ve çıkardı kanlı elleriyle teninin o narin dokusunu
Bir ceket gibi asıverdi darağacına, bütün soğukkanlılığıyla
O da yabancılaşmıştı artık -sadece kendisinin bulunduğu- bu tek renk getto yaşam coğrafyasına
Koşar adımlarla uzaklaştı tüm benliğinden, Durmaksızın, yabancı adımlar sıralanıyordu kendiliğinden.
Öyleki her bir ayak izinde bir şeyler bırakıyordu kendisinden.
Yakınlarda
Pek yakınlarda olmalıydı yeni birileri
Bu saklambaç oyunundan çıkıp
Sobelemeliydi nefreti ve kini
Patlamış Tomahawk füzelerinden kararmadan mahsum bir çocuğun elleri
Tutmalıydı son nefesini vermeden bir ucundan güneşi
Çığlığa susadı,
Susmadı kapitalizmin sancısı
inletti göğü, yeri
Kancık pusulara demir attı
Erekte olmuş beyniyle arafta bıraktı
Sahip olmadığı bir başka teni
Çattı kaşlarını, yumdu gözünü
Susan tek şey oldu topraktan gövdeye
kitlendi dili ve dini
Çok geçmedi
Zamana yenik düştü bedeni
Saçının beyazına sarıldı, okşadı.
Kanlı elleriyle okşadı.
Koca boşlukta savurunca kızıla çalınmış tellerini,
Rüzgarını, apansız bir fırtına sandı.
Durdu öylece
Kısık gözlerle uzaktaki şehrine baktı.
Üşüyordu sinesi
Çünkü ceketi askıda kaldı.
Hamza Akman
Kayıt Tarihi : 23.5.2019 18:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!