kısmet
pegasus-yılkı atımla tüm ana karaları, mavi atlasları aştım
son tufanda gördüklerime inanamadım-telaşlandım-şaştım
dolaştım; yedi iklim dört köşe, ülkemin sırdaş köşe taşlarını
bir vatandaş olarak vatan için, ant içtim-bağrıma taş bastım
ve ceketimi; yorgun-yaşlı-düşüme düşen, bahar çiçeği açan
kuru-yavan azık torbamı; şiir kokulu bir ağacın, dalına astım
anadolu ekini kısmet-ana toprağı-ata tohuma hasret, sustum
12 mart, 12 eylül’de kanadım; feleğin çarkına çomak soktum
kötülük şerine-derine-yerine; o kanlı zalime, bir küfür bastım
tarihin derinlikleri mu kökünden, eti-hitit oymağından-soyum sopum
karamanoğlu-konar göçer atam nure sofi, derbent çamuru işlemişler
öze otağ kurmuşlar, su başında durmuşlar, bey-ağılı mülk edinmişler
bereketli topraklara yerleşmişler, güneşi ilk öpen çatal kaya burcuna
al sancak dikip, emin-güvenli nirengi sınır taşları, ar-namus bilmişler
özgür yaşamı, insanca yaşamak için; "ya vatan-ya ölüm" demişler
seferberlikte cepheye koşan; 15'li çocuk askerler-şehit düşmüşler
soyağacım gölgesinde, özden akan çakıt suyu, yaşamı beslerdi
farkın farkını farkettikçe, olgunlaştım-piştim-yundum ve arındım
ufukta kaybolan yitik izlerde-uzaklarda, ceddimi aradım-yandım
şahin bakışlı-ela gözlere daldım, kendimi başka atlasta sandım
kısmet; yitik zaman ışığı fenerim, yeni zaman dervişine kandım
dursun özden
Dursun Özden 3Kayıt Tarihi : 18.11.2025 22:47:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
soyağacım gölgesinde şaşkınım...




TÜM YORUMLAR (1)