Bir fısıltı düştü kulağa,
Karanlığın içinden, ince ve sinsi…
“Daha çok olsun, daha yüksek olsun,
Daha parlak olsun dünya” dedi.
Ve insan aldandı!
Bir makamın gölgesini,
İki alkış, üç kuruş menfaatini,
Unuttu adaletin terazisini,
Sözünü unuttu,özünü sattı,
Ve insan aldandı.
Nefis ateş gibi üfledi içinden,
Kibrin dikenleri sarınca kalbi derinden,
Vican susup,merhamet göçünce,
Ve insan aldandı böylece!
Bir avuç altın, bir tomar kağıt,
Gözünü kör etti hakikate.
Bir fakir düştü kapısına,bir de zengin,
Fakiri kovdu,zengin geçti baş köşeye.
Ve insan aldandı.
Göz kamaştırdı gülüşler,
Nefsine uydu,geceyi süsledi bedenler.
Ve insan aldandı,
Bir anlık lezzetten,
Geçti bir ömürlük izzetten.
Toprak kayarken sessizce ayağının altından,
Ebediyet çağırırken onu, uzaklardan,
Dünya zindanında zincir vurdu kendine,
Mühür vuruldu kalbine,gidemedi öteye.
Oysa yol belliydi,uyarı çoktu,
Ama kulaklar sağırdı.
Ve insan aldandı.
Erdal Balcı
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 11:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!