Hüznün Çoruhu delirmeye görsün
Bahar suyunu boşaltır şu ufacık kalbime
Dar günlere sıkışan kelimeler şahlanır
Manasız akar
Göz göre göre
Seyl altında kalır toprak
Ve tohum boğulur
Yaban keçileri atlarken görülür
Gözümün bir kenarından ötekine
Çoruh bir köprüdür
Geçilir ömürden
Sular kabarınca
Elmalar ve iğdeler ve erik ağaçları
Eğilir suya dalları
Yapraklarından içerler
Nehir inişine
Baş dönmüşcesine
Çoruh tersine akar
Ama si değildir
Azgındır tabiatı
Kafkasor boğası gibi
Kolikde dut
Sıryada zeytin ve üzüm
Hodda kaçaktır tütün
Daha aşağıda hurma
Bütün vadide ceviz ve nar
Ne lezzetler yetiştirdi bu diyar
Dağlar sakar
Vadi gayya
Aşbişende güneş
Taşları bile yakar
Seyreder dinmeyen acıları
Süzülürken topraksızlık yurdunda
Nice şivenler kalır kulak ardında
Ve sonra bendler
Bendler
Bendler
Suyu ardına kilitler
Önünde kimleri bekler
Su altında kalınca evvelkiler
Unutur acıyı
Ve insan oluşu
Pişmandır Çoruh
Hoyratça aktığına
Nisan 2012
Tek unutmak için acılarımı
Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, herselim
Kursuna dizdiler anılarımı
Yenik duştum bu savaşta neyleyim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta