Bu şafak Çarşambadan izledim
Ölümün tatsız rengini
Bir gün daha geçti tutsak,
Bir gün daha koptu,
Soluk takvim yapraklarından…
Sararmıştı ilk hecenin tomurcuğu,
Vazosunda nefesten yoksundu
Şimdi sarı papatyam
Ve ben bir gün daha yaşlıydım
İhtiyar kamusumdan…
Kalın kitaplarda bulamadım
Manasını kırışıklığın,
Bunlar semaidir dediler;
Yeşil gözlerin altında halkadır,
Renk vermeyen bakışların hüsranı…
İşte bir güneş daha battı.
Ve belki de bir güneş daha batacaktı
Koca şehrin bir ücra köşesinde.
Ve ben bir gece daha yaşlıydım
Karın doyurmayan safsatalarımdan…
Benimde rüyalarım,
Ele avuca sığmayan
Hülyalarım vardı.
Havasız odasında çalışan, bir mucitti,
Yahut bir yazar daktilosu başında,
Belki de bir doktor,
Tedavi edecek kırık kalemleri,
Yara bandı saracak
Kırmızı çay bardağına.
Onaracaktı daha sonra nihayeti,
İşte bir güneş daha battı…
Ve ben;
Çamur sıçratmayacaktım zihinlere,
Bulandırmayacaktım kirli suları
Ve tembel olmayacaktım…
Duydun mu güneş kalk üzerimden!
İhtilaf mı yarın,
Daha kurşun dökeceğiz
Saflarına provaların.
Korkutacağız dikenli kaktüsü,
Kendi yuvasında yıkacağız
Serçelerin kabuslarını.
Ve kimse bilmeyecek
Mor mürekkebin rengini,
Ne de atlı tahta kurusunun rütbesini.
Ve bir daha şarkı söylemeyecek
Ağustos böceği….
Duydun mu gün kalk üzerimden!
Sual sormaya gelecek sonra melekler
Hızır yol göstermeyecek Musa’ya
Rüzgar uğuldamayacak etrafta,
Kulaklar inatla duymayacak
Zamanını mahşerin…
Duydunuz mu kalkın üzerimden!
Birbirine hiç bağlamadığım
Gelişi güzel kahkahalarım,
Cumartesilerim,pazarlarım,yarınlarım…
Kalkın üç gözlü devler üzerimden!
Göreyim lideriniz cüceyi.
Ve kalıbına vurayım
Makyajsız umutları.
Parçalatayım kurtlara
Manasını beklemenin,
Bütün azmiyle sürçmenin….
Ve kandillerde suya galebe gelerek
Kendi vasfına çevirecek gökyüzü.
Sonra bir yanda
Eğik bir asa,
Bir yanda yürüyecek
Musa’lar denizden,
Alıp götürtecek
Bir nur bizi Tur dağına
Yanağına bir tüy konacak Meryem’in
Ateş bile dokunmayacak İbrahim’e….
Ve, değirmenin çarkı koca dünyada
Bir damla tere muhtaçken,
Aklın selahiyetini,
Bir örümcek ağı kurtaracak.
Ben ise seccademde bulacağım
Bir tutam cennet bahçesi…
Duydun mu gece kalk üzerimden!
Çek karanlık ellerini gözlerimden
Yıldızları görmek ve üşümek,
Bende İbrahim’ gibi yanmak istiyorum.
Kayıt Tarihi : 11.8.2010 15:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yunus Kadakal](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/11/ve-daha-gun-gece-zaten.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!