Ve biz yaşlanacağız.
Bir yaz günü eserken ılık akşam yeli,
Bahçedeki güllerin mest eden kokusu yayılırken çevreye,
Kuşlar söylerken şarkılarını ağaç dallarında,
Bizler yaşlanacağız, yan yana,
Kırmızı, yeşil salkımlarını cömertçe sunan asmanın,
Hafif hafif sallanan yapraklarının serinliğinde.
Vakit gelip,
Güneş ayrılırken başka bir diyara,
Ufukta yavaş yavaş kaybolan günlerin peşi sıra,
Pamuk şekeri misali,
Pembeli morlu bulutlar süzülecek maviliğin koynunda.
Sanki,
Bir sonbaharda,
Üzerinde rengarenk ağaçların yansımasının düştüğü nehirde,
Usulca süzülen kayıklar misali.
Gündüz gecenin karanlığına bırakırken yer yüzünü,
Yıldızlar parıldayacak çok uzaklardan,
Ay ışıldayacak,
Kainatın uçsuz bucaksız sonsuzluğunda.
Ve biz yaşlanacağız,
Teraslardan narin çay bardaklarına çarpan kaşıkların sesleri gelecek,
Sokakta oynayan çocukların seslerini duyacağız,
Ilık bir yaz akşamı daha geçip giderken ömrümüzden.
Son çocuk sesleri de kaybolup,
Şehrin sesini duyulunca uzaklardan,
Yüzümüzde bir tebessüm,
Kalbimizde huzurlu ile uzanacağız yan yana,
Sahip olunmaya değer en büyük zenginliğin,
Sevgi olduğunu bilerek.
Ve biz yaşlanacağız,
Yarın da,
Bugün kü kadar güzel bir güne,
Yine yan yana uyanmayı dileyerek.
Kayıt Tarihi : 20.3.2013 01:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)