Artık bu gidiş anlamsızdır…ve bir hiç tir..
Eğer giden bilseydi, kalanın… kendi gözleri yerine… başkasının gözleriyle baktığını, bir sümüklü kızın gözlerine…eğer giden bilseydi, kalanın… kendi aklı yerine bir başkasının aklıyla… hiç tanımadığı bir insanı, suçladığını…yok saydığını… ve hatta basitleştirdiğini…eğer giden bilseydi, yüreğini…kalanın… kendi yüreği yerine bir başkasının yüreğiyle, anlamaya çalıştığını…ve eğer giden bilseydi…inancın… sadece kör bir inancın… insan yüreğine üstün geleceğini…onu bu denli kırabileceğini…otururdu bir dağ yamacına…bir düş kurardı…varırdı Muhammed in huzuruna secde ederdi…İsa ya varır yüz sürerdi…Ali ye varıp dilin dökerdi…ve lakin dua ederdi…namaz kılardı…oruç tutardı…elleri gökte…elleri yüreğinin üstünde…elleri dönende…cem dönende…ayin yapanda…eğer bilseydi Muhammed Afrika da bir çocuk aç…kendine biad için gelenlere omzunu dönerdi…duaların almazdı…selam vermezdi…eğer güneydoğuda bir çocuk açsa…İsa’nın ellerinden oluk oluk kan akardı, vicdansızların yüzüne…eğer terk edilmiş bir köyde, geri bırakılmışsa bir çocuk…elinden alınmışsa bilyesi…çalınmışsa düşleri…ve beyni hurafelerle doldurulmuşsa...bir bez parçasındaysa kurtuluş…Ali onlarca yıl uğruna savaştığı… bu inancın...keskin çift yarıklı… onurlu kılıcını bırakırdı …Muhammed in eline…ve üç insan ki kendileri de biz faniyiz diyorlar…çeker giderlerdi bu soluksuz…vicdansız…yüreksiz insanların içinden…inanın giderlerdi…ve üçü bir ağızdan… kim ki inancından dolayı…veya inançsızlığından dolayı… bir insanı kırıyorsa …onun yeri cehennem olsun diyecek kadar da… engin yürekleriyle giderlerdi…
şimdi ben buradayım…
isterse bir çocuk bile bulur beni…
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,