Ve bir gün seni gördüm,
Aydınlığa kavuştu karanlıklar...
Bir merhabana muhtaçmış dünyadaki tüm savaşlar;
Anladım!
Memnun olmana bakarmış,
memnun oldun...
Ağlamaktan vazgeçti çocuklar.
Çiçekler açtı kış ortasında; bahar çiçekleri.
Ihlamur kokuları sardı tüm evreni,
Kasım, Nisan sanmaya başladı kendini...
Ve bir gün, gördüm seni.
Seni sevmenin yalnızca seni sevmekten ibaret olmadığını, anladım!
Ağladım;
Ağarmış saçlarımdan utanmadan...
Ve,
Umursamadan ağlamanın bana hiç yakışmadığını..!
Sırtımda taşıdığım tüm yorgunluklarımı,
Tüm yüklerimi emanet ettim maziye...
Vedalaştım, bana veda eden hüzünlerimle,
Ve bir gün gördüm seni..!
Ve bir gün, beni sevdin;
Söyledin sevdiğini...
İmkansızken üstelik, yasakken...
yasaklı bir kitaptan daha suçken,
Sevmemiz birbirimizi...
Tüm sırlar mana buldu gözlerinde,
Elim, titrerken avucunun içinde...
Nasıl da mahçuptu, nasıl da tedirgin...
O ilk nefessiz kalışımız;
Nefesimizde!
Herkesçe bir kovulma manası taşırken
“Git başımdan!”
Bizim lügatımıza “kal biraz daha” diye giriverdi suskunluğumuz...
Susmalıydık çünkü,
Sustuğumuz kadar var, hiç olduğumuz kadar hep’ti sonumuz.
Büyüdükçe büyüdü sevdaamız,
Büyüdükçe büyüdü sırrımız...
Ve bir gün bitti rüyamız!
“Serin bir rüyanın hatrınadır, çektiğim dünya ağrısı” demiş ya şair...
Dünya ağrısı ne ki sevdaam,
Bir daha hiç bitmeyecek baş ağrımız!
Hiçbir mevsim, hiçbir coğrafyada
Ve
Hiçbir bitki örtüsünde can bulmayacak artık ıhlamurlar!
Bir tek papatya falında bile çıkmayacak adımız...
sigaramız zifir olacak,
nefesimiz katran!
Geceler zehir...
Şehirler boşalacak örneğin,
Gün geceye kavuşmamak için savaşacak,
Şirret karanlıklarda kaybolacak tüm ışıklar...
Taa ki, kavuşana dek ellerimiz...
Ve bir gün,
elbet bir gün,
muhakkak bir gün...
Kavuşacağız, mutlaka bir gün!
Ve bir gün, güneş doğacak üstümüze...
Biz şen kahkahalarla sabahı getirmişken!
Saçını okşarken,
Yanağında yalnızca benim bildiğim gamzen “hoşgeldin” diyecek...
Uzun ve derin bir sessizlikten uyanacak haykırışlarımız!
Gözümün kenarında seni karşılayacak,
yalnız senin gördüğün çizgiler...
Ve bir gün, son bulacak belki bin yıllık yalnızlığımız!
Sarılacağız.
Konuşacağız.
Sarılacağız.
Susmayacağız.
Ve bir gün, var olmamız için gerekmeyecek yok oluşlarımız..!
Kayıt Tarihi : 11.6.2022 20:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevdaam’a...
![Çizgili Mavi](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/06/11/ve-bir-gun-28.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!